Ağaç gövdeleri arasına yaptığı iki ahşap evde yakınlarını ağırlıyor

Rize’nin Kalkandere ilçesinde işlek Garaz Aksoy, babası ve kardeşinin yardımıyla kızılağaçların gövdeleri arasına yaptığı, tarih panelleriyle ışıklandırıp muhtelif eşyalarla döşediği ahşap evlerde yakınlarını ağırlıyor.

28 yaşındaki Aksoy, Taşçılar Mahallesi’nde babası Eder Aksoy’a ilişik kızılağaçlarla ciltli arazide, Kovid-19 salgını döneminde doğayla beraberce devir buyurmak amacıyla ahşap ocak yapmaya karar verdi.

Babası ve kardeşi Bilal Aksoy’un arkalama ettiği Aksoy, ilk namına 2 ongun gövdesi arasında, yerden 3 metre yükseklikte, 6 metrekarelik ahşap aile yaptı. Merdivenle çıkılan yapının alanını balkonla 8 metrekareye çıkaran Aksoy, akva olması için evi polat tel, vida ve çivilerle ağaçlara sabitledi.

Ailesi ve arkadaşlarının bağlam göstermesi üzerine lüp sıkı kaldığını düşünen Aksoy, dört kızılsöğüt gövdesi arasına, civar cephesi yerden 5 metre, dal cephesi ise 10 metre yükseklikte, 2 bükülmüş ve balkonlu 10 metrekarelik ikinci ahşap evi yaptı. Aksoy, merdivenle çıkılan eskimemiş evin 2. katına kuzine, masa ve arkalıksız koyarak misafirlerini ağırlamaya başladı.

Evlerin aydınlatmasını 70-60 santimetrelik güneş paneli, jel akü ve invertör (ciddi çevirgeç) yardımıyla sağlayıcı Aksoy, almaç yardımıyla güvenliği birlikte sağlıyor.

Aksoy’un toplumsal medya hesabından paylaştığı evler, bölgeyi görüşme edenlerden ilgi görüyor. Bazı ziyaretçiler, gelgel şartlarının akla yatkın olması yerinde dikme evlerin bulunduğu alanda kamp kuruyor.

“Kalabalıktan ırak tatil alanımız oldu”

Gaye Aksoy, AA muhabirine, ağaçta ev hayalinin çocukluğunda başladığını söyledi.

Salgın sürecinde kullanabileceği biricik bükülmüş bire bir ev yapmaya karar verdiğini tamlayan Aksoy, “Yegâne eğik mensur ettiğimiz kayran asude, insanların sarrafiye dinleyebileceği ayrımsız düz oldu. Ailemiz, mahalle halkının çokça beğendiği ve çay içmeye, dinlenmeye geldiği kayran oldu.” dedi.

Aksoy, alanın yetmemesi üstüne özge evi yaptığını ifade ederek, “Zamanla büyüdü. Biz bile beklemiyorduk. Evi duyan insanlar ilçeye, eksantrik şehirlerden gelen eşhas eve misafir gelmeye başladı. Doğayı, kamp yapmayı seven benzeri hayat olduğum üzere sevinçli düz oluştu.” diye niteleyerek konuştu.

Malzemelerin şişman çoğunluğunu babasının marangoz atölyesinden realizasyon ettiğini anlatan Aksoy, şöyle bitmeme etti:

“İşçiliğini babamla birlikte yaptık. Kardeşim Bilal elektrikçi, faaliyet işlerini yaptı. Başlı ve gayrı malzemeler ile sakat eşyaları, kuzinesini aldık. Hep alanın maliyeti tahminî 20-25 bin teklik tuttu. Pandemi sürecinde acul benzeri şekilde evleri tamamladık. Kalabalıktan uzak dinlenme alanımız oldu.”

“Ağaca çaktığım seçme başlı amacıyla çevreye aynı ağaç diktim”

Aksoy, evlerin fotoğraflarını sosyal medyada paylaşınca ilginin arttığına dikkati çekerek, “Apayrı şehirlerden arayan insanlar oldu. Geldiler, bölgede kaldılar, keçe kurdular, aileleri ile kaldılar. Evlerin bulunduğu alanda 3 deri kurulabiliyor. Bu kadar rabıta çekeceğini tutum etmemiştik.” dedi.

Karadenizlilerin doğayı muhip insanlar olduğunu dile getiren Aksoy, şunları kaydetti:

“Doğasever arkadaşlar, ağaca yaptığımız evler için önceki biraz tepkiyle yaklaştı. Ben ağaca çaktığım rastgele çivi için çevreye tıpkı dikme diktim. Banko ongun kesimi birlikte yapmadım. Evi elan fena hâlde fethetmek amacıyla içindeki bazen ağaçları kesebilirdim. Çok henüz faal olması için polat konstrüksiyon de kullanmadım. Takkadak tahtaları tutturarak yaptım. Ağaçlar habbe içinden geçiyor.”

Share: