CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Cumhuriyet Altını yarını düşünerek, düz yazı valör, fabrikalar kurar. Biricik kişilik şahsım rejimleriyse, asi bala kabil bunları satar savar. Cumhuriyetimiz daha evvel günden itibaren ‘temas üretimlik aynı kaledir’ diyerek, ülkemizde üretim seferberliği başlatmıştır” dedi ve Cumhuriyet Altını’in ilk dönemlerinde mensur edilen fabrikaları sıraladı. Öztrak, “Erdoğan ve şürekası tuttu bu mirası 63 milyar dolara, zat deyişleriyle ‘babalar kadar’ sattı. İşte Türk Telekom… Saray Telekom’u Lübnanlılara sattı. Satarken bile bizim tarlanın taşıyla, bizim tarlanın kuşunu vurdurdu. Lübnanlılar, Suudilerle aynı oldu Türk Telekom’un karını aldı, borcunu birlikte bizim bankalarımızın sırtına bıraktı, sonraları üstelik çekip gitti” diyerek konuştu.

CHP Umumi Başkan Yardımcısı ve Tümen Sözcüsü Yüksek Öztrak, zaman partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, MYK gündemini değerlendirdi.

Öztrak, Türkiye’dahi bire bir barınma sorunu olduğuna dikkat çekerken, kentlerdeki icar artış oranlarını açıkladı. Öztrak, ” İstanbul’de kömürlükten fek evlerin kirası 4 bin liralık reşit. Kiralık ofis fiyatları serencam benzeri yılda, Trabzon’dahi yüzde 180, Konya’bile, Sivas’ta ve Edirne’bile yüzde 175, İzmir’bile yüzde 173, Ankara’dahi yüzde 163, İstanbul ve Adana’birlikte yüzde 155 kalık. Diyarbakır ve Van’birlikte kiralar neredeyse ikiye katlı. Satılık evlerde ağzını birkaç milyondan aşağıya açan bulunmayan” dedi.

” HERHANGI BIR BAŞVURAN VATANDAŞTAN HEMEN 3’Ü BASAMAK SAHİBİ OLACAK”

TOKİ’nin “İlk Evim, İlk İşyerim” Projesine bile değinen Öztrak, “Tam dahi intihap öncesinde hükümet ayrımsız içtimai hane projesi henüz açıkladı. TOKİ’nin yapacağı 250 bin içtimai basamak için tahminî 8 milyon yurttaşımız başvurdu. Zaman başvuruların sonuç günü. Her başvuran 100 vatandaştan hemen 3’ü konut sahibi olacak. Geriye küsurat 97 emanet familya hayalinden vazgeçilecek” diyerek konuştu.

Öztrak’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“MAZLUM MİLLETLER İÇİN BAĞIMSIZLIK PUSULASI OLDU: Model Umumi Heyet toplantımız bitmeme ediyor. Siyasette tolerans ve nezaketin temsilcisi, altın marifet ve siyaset insanı eski gün Genel Başkanlarımızdan sayın Erdal İnönü’yü vefatının 15’inci yılında kaçınmak ve rahmetle anıyorum. Hafta sonu Cumhuriyetimizin 99’uncu yaşını, büyük tıpkı kasırga ve gururla kutladık. Cumhuriyetimiz on paralık kolay kurulmadı. Trablusgarp Savaşı, Balkan savaşları, Birinci Dünya Savaşı, tip cephelerde, tamam kaynaklarını tüketmiş, fakrı fukaralık zarfında ayrımsız millet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, damarlarındaki soylu kanda kâin kudretle, yayılmacı güçlerin karşısına dikildi, ‘Milli sınırlar içinde yurt tıpkı bütündür, bölünemez’ diye niteleyerek haykırdı. ‘Milli iradeyi bilgili kılmak’ esasıyla ‘Cemi istiklal’ şiarıyla, hem öz maküs talihini yendi hem birlikte mazlum uluslar amacıyla istiklal yolunun pusulası oldu.

ATAMIZI VE SİLAH ARKADAŞLARINI SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUZ: Türkiye Cumhuriyeti, muazzez milletimizin, Halas Savaşı meydanlarında verdiği havalı mücadelenin, uygarlık kulvarındaki devamıdır. 200 almanak geri kalmışlığa ve onlarca yenilgiye cebin, milletimizin bulduğu çözümün adıdır. Atamız, bilcümle bu süreci şu sözlerle özetlemiştir: ‘Uçurum kenarında bitkin benzeri büyüklük… Makule düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Senelerce süren çarpışma… Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygıyla maruf yeni yurt, eskimemiş yüksek sosyete, yıpranmamış oran… Ve bunları başarmak üzere muttasıl devrimler… İşte Türk umumi devriminin bire bir bodur deyimi…’ Bu gururlu mirasın sahipleri adına, Cumhuriyetimizin 99’uncu yaşını tıpkı misil daha, gururla kutluyoruz. Atamızı ve silah arkadaşlarını bire bir sefer henüz gocunmak ve rahmetle anıyoruz.

TEK KİŞİNİN İRADESİNE RACI REJİMLER KUTUPLAŞTIRIR: Cumhuriyet nedir ve sultanlıktan farkı nedir? Iri Atatürk; Cumhuriyetimiz ikinci yaşına girerken, İzmir Kız Hoca Okulu’nda, öğrencilerin sorusu üzerine, bunun cevabını gayet sunturlu vermiş. ‘Cumhuriyet, ahlaki fazilete dayanan tıpkı idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Hükümdarlık, gocunmak ve tehdide müstenit bire bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuskar insanlar yetiştirir. Padişahlık, korkuya ve tehdide dayandığı için cebin, zelil, ağır ve namert insanlar yetiştirir. Aradaki fark bunlardan ibarettir.’ Cumhuriyet Altını ahlak üzerine düz yazı edilir. Ucube şahsım rejimleri ise utanmak üzerine… Cumhuriyet Altını kalpleri birleştirir. Yegâne kişinin iradesine raci rejimler ise kutuplaştırır. Sosyal kutuplaşma, demokrasiye vurulmak istenen çarpış amacıyla yer stratejik araçtır.

CUMHURİYETİMİZE VE CUMHURİYET DEVRİMLERİNE HÜVEYDA SALDIRABİLİYOR: Ülkemizdeki içtimai kutuplaşma, toksik seviyelere ulaştı. Bugün Türkiye’deki dalavere, otoriteli rejime kayan, genişlik tepedeki beş devlet ortada sayılıyor. Uluslararası v-nefes Institute marifetiyle yapılan çalışmada, ortaya çıkan son bu… Kutuplaşma, asıl hak ve özgürlüklerimizi, yargıyı, adaleti, demokrasimizi ve 99 almanak Cumhuriyetimizi tehdit ediyor. Yegâne başına ülkeyi başöğretmen, YANLIŞSIZ Parti Umumi Başkanı Erdoğan’ın, TBMM Grup Başkanvekili, ‘Ayrımsız hars devrimi yerine Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, kısacası bilcümle düşünmemizi bulunmayan etmiştir’ diye, Cumhuriyetimize ve Cumhuriyet Altını devrimlerine, aşikâre saldırabiliyor. Cumhuriyetimize ve Atatürk devrimlerine düşmanlık ediyor, kinini kusuyor. DOĞRU Öğür Genel Başkanı birlikte, benzeri yandan hezel haset milletin huzurunda, ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diye bağırıyor, diğer yandan bu tehlikeli hadiseyi vakit kaybetmeden seyrediyor. Ağzını açıp biricik bayram söylemiyor. Süküt ediyor. Hangi demişler? Süküt ikrardan dirimsel. Emreylemek ki kendisin da partisinin da esas görüşü bu. Elan önceki da bire bir DÜRÜST Fırka Umumi Başkanı, Cumhuriyetimize ’90 yıllık reklam arası’ diyen, bir milletvekilini koruma etmişti.

FESLİ MECZUPLARI BAĞRINA BASAN SİZ: Amma bu nöbet siper görenin, Erdoğan’ın zat namına, Sedir’te istişare yetkisi verdiği, bir Kadro Başkanvekili olması, eski tıpkısı Kültür Bakanı olması, bu rezaleti partinin kurumsal görüşü haline getiriyor. Yılın 364 haset, İngiliz zırhlısına binip kaçan vahdettin ve şürekasına, güzelleme üzerine güzelleme işleyen siz… ‘Keşke Palikarya galip gelseydi’ diyen, fesli meczupları bağırlarına basan siz… ‘Cihan yakınlarında bitti. Müstevliler alacaklarının beş altı tekmil mislini aldı ve anca gittiler, çekildiler. Mermi sıkmadık ki. Övünecek büyük benzeri tarihimiz varken, kölelikten kurtulduğumuz tarihe niçin bayram diyeceğiz’ diyen, zahmetli Divan Başkanı’yla tıpkı sahnede hem bile 29 Ekim’de alay malay alım veren yine siz… Altıncı filoya secde eden Cumhuriyet düşmanlarıyla gösteriş verip, şimdi, senede bir dönem ‘yaşasın Cumhuriyet’ diye niteleyerek bağırarak, Cumhuriyetperver olamazsınız.

TEK KİŞİLİK ŞAHSIM REJİMLERİ SARAYA GÖRELIK SİSTEMİDİR: Cumhuriyet Altını liyakat sistemidir. Bir Tane yabanlık şahsım rejimleri ise saraya bağlilik sistemidir. Milletin tamlık imkanları, bir apaz saray yanaşmasına seferber edilir. Güreşçiler kamu bankalarına, umumi heyet üyesi yapılır. ‘Bir yegâne asayiş makalesi okumadım, bu konuda ayrımsız molekül biliyorum desem yanlış olur’ diyen kişi İçişleri Bakanı yapılır. Algı alanlar, büyükelçi yapılır. Yurttaş, benzeri yandan akşam eve pekâlâ savsaklamak götüreceğini düşünücü, ayrıksı yandan ödediği vergilerle, ‘itibardan artırım olmaz’ diyen sarayı besler. Kavim evladını, yemez içmez okutur. İki üniversite mütemmim vatan evlatları, minimal ücretle hisse senedi bulamaz. Ama sarayın yanaşmaları üç beş maaşla esenlik çatar, aşırı arabalarda burunlarına pudra şekeri çeker.

BIR TANE KİŞİLİK ŞAHSIM REJİMLERİ YANAŞMANIN HAMİSİDİR: Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi; biricik kişilik şahsım rejimleri ise şürekasının, yanaşmasının hamisidir. Saray ayrıksı ülkelerin talebiyle, ülkemizde tuttuğu, milyonlarca Suriyeliye, milletimizin kesesinden, milyarlarca dolar akıtır. Amma vatandaşlarımız sahn pahalılığı altında, inim inim inler. Suriyeli sığınmacının ‘bana yurttaşlık geldi, istemedim. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsam, maaşım olmaz, alçak olurum’ sözleri, sarayın milletimizi hangi hale getirdiğini hangi iyice anlatıyor.

YEGÂNE KİŞİLİK ŞAHSIM REJİMLERİ HAYIRSIZ ENIK GİBİ SATAR, SAVAR: Cumhuriyet Altını yarını fikren, mensur değer, fabrikalar kurar. Tek kişilik şahsım rejimleriyse, vefasız çağa üzere bunları satar savar. Cumhuriyetimiz daha önce günden itibaren ‘seçme üretimlik ayrımsız kaledir’ diye, ülkemizde üretim seferberliği başlatmıştır. Önceki Birinci Dünya Savaşı’ndan alınan dersle, üç beyaz zehir… Şeker, çaput ve un üretiminde, kendine yeterlilik ilk garaz kendisine konmuştur. Pandemiden sonra tamlık acun, bu politikalara hoşgörüsüz dönmektedir. Eskişehir, Turhal, Alpullu ve Uşak’ta şeker fabrikaları, Kayseri, Konya Ereğli ve Bakırköy’birlikte bez, Nazilli’de basma, Bursa ve Bünyan’bile yapı fabrikaları… Hem bire bir vezneci hem benzeri oluşum işletmesi kendisine Sümerbank… Anadolu’nun dayanabilen çok ilinde buğday siloları, Aksaray’bile Atatürk’ün talimatıyla kurulan azm-i milli un fabrikası… ve Cumhuriyetle birlikte yükselen başka fabrikalar. İlki Kırıkkale’üstelik buyurmak amacıyla 12 ilde çıpa-çelik fabrikaları, Paşabahçe Içki fabrikaları, çimento, kömür, kimyasal madde, gübre fabrikaları, karşıt kaynaklarını çalıştırmak üzere Etibank, zindelik santralleri, kullanılmamış demiryolu hatları, limanlar…

TÜRK TELEKOM’UN YAĞMALANMASINI SESSİZCE İZLEDİLER: 1950’lerde Seka’nın sahneye çıkması, 1960’larda Erdemir Demir-Polat Fabrikası, Pet-Ki, 1970’ler Sakarya Tank-Palet Fabrikası, 1980’ler Tüpraş, 1990’lar Türk Telekom ve daha niceleri… Cumhuriyet Altını hükümetleri epey üretimevi kurdu. Erdoğan ve şürekası tuttu bu mirası 63 milyar dolara, kişi deyişleriyle ‘babalar üzere’ sattı. İşte Türk Telekom… Saray Telekom’u Lübnanlılara sattı. Satarken birlikte bizim tarlanın taşıyla, bizim tarlanın kuşunu vurdurdu. Lübnanlılar, Suudilerle tıpkı oldu Türk Telekom’un karını aldı, borcunu bile bizim bankalarımızın sırtına bıraktı, sonraları bile çekip gitti. Devletin bu şirketin yönetimine atadığı memurin, Türk Telekom’un yağmalanmasını usuldan izlediler. Yetmedi, kimi saraya apotr kimi umumi kâtip oldu kimileri üstelik danışman…

İKİNCİ YÜZYILA TERMIN VERMEYE KALKIYORLAR: Bunu tamir üzere, ülkenin ikinci yüzyılına randevu vermeye kalkıyorlar. Siz önceki bu talanın bir hesabını verin. Ama ne gezer. Cemi de Cumhuriyet Altını Bayramı arifesinde, Telekom’u soyup soğana çeviren, Lübnanlı Hariri Ailesi’nin temsilcisi, nispet yapar gibi Erdoğan’ın sarayına mevrut. Sarayın kibirlisiyle basına tutkun bire bir görüşme yapmış. Şu fotoğrafa bereketli bakın… Hangi Erdoğan’ın yüzünde adisyon soran tıpkısı rapor var hangi de Telekom’un içini boşaltanlarda adisyon veren ayrımsız rapor… Belli ki Hariri’nin keyfi durumunda objektiflere gülerek andırma veriyor. Cumhuriyet, tüyü bitmedik yetimin hakkını arar. Bir Tane kişilik şahsım rejimleri ise tüyü bitmedik yetimin hakkına girenlere hal bellek sorar.

ERDOĞAN KAYNAKLARI İSRAF ETTİ, MİLLETE VERDİĞİ SÖZLERİ TUTAMADI: Geçtiğimiz hafta sonu, 20 yıldır hükümette olan sarayın kibirlisi, daha çok milletten bu kez yüz yıl istedi. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. 20 yıllık devri iktidarında milletten 2 trilyon 504 milyar dolar vergi toplamış, dâhilen ve dışarıdan 131 bilyon dolar namus borcu kullanmış. Milletin 63 bilyon dolarlık malını satmış. Bütün 2 trilyon 697 milyar dolar töz topladı, harcadı. DÜRÜST Tümen’den eski 79 yılda göreve gelen, tam Cumhuriyet hükümetlerinin, kullandıkları kaynağın dört katını, dörtte biri kadar aynı sürede harcadı. Eski 57 hükümet, kullandıkları herhangi bir 100 dolarlık kaynakla ülkeye 714 dolar sağlık sağladılar. Erdoğan hükümetleri ise kullandığı seçme 100 dolarlık kaynakla yemeden içmeden 533 dolar milli dirimsel yaratabildi. Erdoğan kaynakları tutumsuzluk etti. Millete verdiği sözleri tutamadı.

BECERİKSİZLİĞİ DANİSKASI: 2023’te adam başı geliri 25 bin dolara tart sözü verdiler. Demin, ‘2023’te adam başına gelir nihayet 10 bin dolar olur’ diyorlar. Bu da hedefin yarısı de değil. Beceriksizliğin daniskası. Milletimize, ‘Türkiye’yi 2023’te önce 10 ekonomi arasına sokma sözü’ verdiler. 1990’bile önce 20’ye giren adam Türkiye ekonomisini, 2023’te önceki 20’den düşürme sınırına getirdiler. Beceriksizliğin daniskası değil de hangi. ‘İşsizliği yüzdelik 5’e düşüreceğiz’ dediler. İşsizlik yüzdelik 10 dahi kaldı. Taahhüt ettiklerinin iki kalpsiz. Beceriksizliğin daniskası.

KONUŞMADIKLARI BIRICIK ÖZ ZAMAN: 20 yılda millete verdiği hiçbir sözü tutamayan millete taahhüdünü adına getiremeyen saray, demin derkenar önümüzdeki çağ üzere milletten yetki istiyor. Bu kadarına üstelik pes filhakika. Sen gelecek 100 yılı bırak 2023’e 2 kamer kala 2023 hedeflerini hastalık tutturamadın? Millete geçmiş bunun hesabını tıpkı ver. Millet olarak bunların çıraklıklarını gördük kalfalıklarını gördük, ustalıklarını gördük bildirme sonunda camı çerçeveyi indirip bu eren milleti ve memleketi, şüphesiz bitap ettiklerini dahi gördük. Deminden önümüzdeki yılın hesabını vermeden önümüzdeki asra istekli olmaya kalkıyorlar. Temas sıkıştıklarında ya tıpkı asır önceye evet üstelik tıpkı çağ sonraya kaçıyorlar. Konuşmadıkları tek şey zaman.

AÇLIK SINIRI 7 BİN 425 TL OLDU: Asgari ücret 5 bin 500 lira. Daha dört ay geçmiş belirlendi. Sonuç kamer açıklayan açlık sınırı ise 7 bin 425 lira oldu. Asgari ücretli bire bir ailenin yalniz karnını doyurmak için ilave bin 925 liraya ihtiyacı var. Minimum sevap sayı farkı ücret reşit. Yani saray ve şürekasının yönettiği bu ülkede hisse senedi bulamazsan birlikte açsın gelişim bulursan birlikte açsın. Barınma krizi var. Sadece sonuç bire bir yılda doğalgaza yüzde 161, elektriğe yüzde 101 remiks geldi. Yeni zamların da eli kulağında. Esnaf icar kabilinden gelen enerji faturalarından filhakika illallah demişti. Böyle giderse esnaf pes yazar kapatacak. Kışla bu arada hanelerden yükselen ‘yandım allah’ feryatları daha de artacak.

TEMAS BAŞVURAN 100 VATANDAŞTAN ELDEN 3’Ü HANE SAHİBİ OLACAK: İstanbul’dahi kömürlükten iptal evlerin kirası 4 bin teklik ergin. Kiralık ofis fiyatları son tıpkı yılda, Trabzon’da yüzdelik 180, Konya’üstelik, Sivas’ta ve Edirne’üstelik yüzde 175, İzmir’birlikte yüzde 173, Ankara’da yüzdelik 163, İstanbul ve Adana’dahi yüzde 155 kalık. Diyarbakır ve Van’da kiralar neredeyse ikiye katlı. Satılık evlerde ağzını birkaç milyondan aşağıya açan yok. Kül de seçim öncesinde hükümet tıpkısı içtimai basamak projesi daha açıkladı. TOKİ’nin yapacağı 250 bin içtimai basamak üzere kestirmece 8 milyon yurttaşımız başvurdu. Bugün başvuruların akıbet günü. Temas başvuran 100 vatandaştan yemeden içmeden 3’ü hane sahibi olacak. Geriye kalan 97 can sülale hayalinden vazgeçilecek.

TOGG’UN DÜNYANIN SUNMA ÖNEMLİ TEKNOLOJİ ÜSLERİNDEN BİRİ OLMASI SUNU NAZIK DİLEĞİMİZ: Hafta sonunda Türkiye Araba Etap Grubu, dizi film istihsal bandından evvel aracını indirdi. Bunu ülkemiz adına sevinçle karşıladık. TOGG bir özel girişim grubunun yatırımıdır. Çok iri kaynaklar tahsis edilmiştir. Türkiye’nin mobilite teknolojilerinde ilerlemekte umududur. Benzeri Türk markası kendisine TOGG’un dünyanın genişlik koca teknoloji üslerinden biri olması yer büyük dileğimizdir. Gelelim aracın fiyatına bu uzlaştırıcı almaya Erdoğan’ın gücü tabiatıyla yeter. Amma milletimizin hangi kadarı bu ara bulucu alabilecek? Bunu bilmiyoruz. Aracın fiyatı açıklanamadı. Giz üzere saklanıyor. Erdoğan’ın demesine bakarak ‘mart kocaoğlan sonunda pazara çıkacak benzeri ürünün fiyatının bugünden ilanı hem akıllıcasına hem üstelik tür değilmiş…’

ÜLKEDE DÖRT KAMER SONRASINI ÖNGÖRÜLEMEZ KUZULUK GETİRENLER BİR ASIR SONRASI İÇİN ZIHIN, VİZYON VEREMEZ: Hemen bu sözler da sarayın ekonomimizi hangi kuzuluk getirdiğinin itirafıdır. Şayet bu ülkede firmalarımız dört ay sonrası amacıyla da eşit veremez hale geldiyse zaten ekonominin köküne sirkat suyu dökülmüştür. Ama bu yıkımın müsebbiplerinden Bitkisel Icra Vekili, halen harikalar diyarında geziniyor. Nebati Icra Vekili’a göre; ‘dünyanın hissettiği kadar, enflasyonu hissetmiyormuşuz.’ Saray ve şürekası enflasyonu tabii hissetmez. Ama dört kamer sonrasına bedel verilemeyen bir ülkede enflasyonun neler çektirdiğini ayrımsız de millete sor bakalım. Hep diyoruz; enflasyonun olduğu yerde öngörülebilirlik olanaksız. Bir müddet sonradan yatırım da imkânsız. Yatırımın olmadığı yerde ZIYAN ETMEK gayrimümkün, aksiyon imkânsız. Ülkede dört ay sonrasını öngörülemez arkaç getirenler, ayrımsız çağ sonrası üzere ülkeye feraset, anlayış veremez.

BİZ GELECEĞİZ: Umutsuzluğa vadi yok. Türkiye karşılaştığı bu krizlerin üstesinden gelebilecek iri bire bir ekonomidir. Ülkemiz bereketli erişmiş kadrolara sahiptir. İşte daha evvel Türkiye’yi krizlerden çıkarmış deneyimli kadrolar, Milletin Masası’nda tıpkısı araya geldi. Türkiye’yi krizden çıkaracak reçeteye son halini vermeye başladı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken hiç kimse korkmasın. Biz geleceğiz, ülkemizi saray yönetimi tarafından içine sokulduğu buhrandan çıkarıp alacağız. Tığ geleceğiz ülkemizi gücük süre içerisinde önceki dünyanın en nazik 15 ekonomisi, sonradan dahi dünyanın en şişman 10 ekonomisi arasına sokacağız. Tığ geleceğiz, kavgayı, kutuplaşmayı bitireceğiz. Bu ülkenin insanları bire bir birini sevgiyle kucaklayacak. Okumuş tıpkı yarina beraberinde vererek yürüyeceğiz. Tığ geleceğiz, bu ülkede hiçbir yavru yatağa haris girmeyecek. Gençlerimiz geleceğe umutla bakacaklar, kendi ülkelerinde, kendilerinin ve ülkelerinin geleceği üzere çalışacaklar. Biz geleceğiz, ülkemize yaşayış gelecek, refah ati, adalet gelecek, el erki gelecek. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, asırlık çınarın tendürüst filizlerinde, bu ülkenin umutları baştan yeşerecek.”

“KENDİSİ E-ÇAP ÜZERİNDEN İSTİFA ETTİ”

Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilgili sorularını yanıtladı.

Öztrak, çarkıt CHP Umumi Başkanı ve Antalya Saylav Bahir Baykal’ın kızı Aslı Baykal’ın CHP’den istifa etmesine müteveccih yöneltilen soruya; “İstifa tek yönlü benzeri müessesedir. Kendisi e-Heybet üzerinden çekilme etmiştir. Gerekçesinin namına sorulması daha akla yatkın olacaktır” yanıtını verdi.

“BU SÖZLERİNİN CİDDİYE ALINACAK HİÇBİR YANI NAMEVCUT”

Öztrak, BBP Umumi Başkanı Mustafa Destici’nin CHP’nin hazne yardımının kesilmesi ile ilgilendiren açıklamalarına ilişik soruya şu yanıtı verdi:

“Sayın Destici’nin bu ifadeleri gerçekse ciddiye alınacak tek yanı yoktur. Bu sözler tamamen abesle iştigaldir. Bu sözleri belirten Destici, anlaşılan gözleri görenlerin gördüğünü, görmemektedir; kulakları duyanların duyduğunu, duymamaktadır. Bugün ülkemizde Cumhurbaşkanlığı bütçesinin intihap sürecinde kullanıldığına ait örnekler gelişigüzel zaman yaşanmaktadır. Hep mitingler devletin bütçesi ile yapılmaktadır. İşte en son yaşadığımız, AKP Fırka Umumi Başkanı sıfatıyla hafta sonu Ankara’üstelik yaptığı parti toplantısının finansı nereden karşılanmıştır? Benim sayın Destici’ye tavsiyem bunu sormasıdır. Ankara’daki bilcümle tenvirat direkleri AK Öğür Genel Başkanı’nın fotoğrafları ile donatılmıştır. Bu paralar kimin cebinden çıkmıştır. Gine söylüyorum. Bu sözlerin ciddiye alınacak tek yanı yoktur.”

“NEREDEN NEREYE”

Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un, enflasyona ilişik “Sonuç yılları saymazsanız ortalaması yüzde 8, 9 civarındadır” yönündeki açıklamasının sorulması üzerine ise Öztrak, şunları söyledi:

“Iktisat yönetimine baktığınız ahit yaptıkları sonucunda budun kendisine hep birlikte eziyet çekmesek çokça eğlendiriciler. Çok esprililer. Anadolu’dahi bir bayram var, ‘Laf söyledi bal kabağı, doğra doğra koy tabağa.’ Yiğitlik yer ederken bu kadar dahi sirkatin söylenmez. Sayın Nazır, ucube şahsım rejiminin enflasyonu şahlandırdığını itiraf etmiş. Atama bakanın serencam yıllarda bahsettiği, ekonomiyi ki yönetiyor. Ekonominin sorumlusu kim? Erdoğan şahsım hükümetleri gelişim başına geldiğinde Türkiye’birlikte tüketici enflasyonu yüzde 29,7 idi. Yetiştirici enflasyonu ise yüzde 30,8 idi. 20 sene bilahare tüketici enflasyonu yüzdelik 83,5 reşit, müstahsil enflasyonu yüzde 151,5 ergin, tüketici enflasyonunda dünyada önceki 5’e girmişiz; müstahsil enflasyonunda dünya birincisi olmuşuz. Nereden nereye? Bu tablonun sorumlusu ki, vekil çıksın buna cevap versin.”

“ERDOĞAN BU KONUDA EVET KONUŞACAK YA BIRLIKTE KOL BAŞKANVEKİLİNİN GÖRÜŞLERİNİ BENİMSEDİĞİNİ ANLACAĞIZ”

AKP Grup Başkanvekili Yordamlı Ünal’ın “Açar Devrimi”hangi ilgili aksülamel çeken sözleri sonrası “Türkçe’m ile gelgel duyuyorum, yaşa Cumhuriyet Altını” açıklamasının anımsatılması konusunda bile şunları söyledi:

“Kankızıl Ünal, söyleyeceğini söyledi, diyeceğini dedi. Ben de bunlarla ilişik değerlendirmeyi konuşmamda yaptım. Sistem konuştu, aynı tek YANLIŞSIZ Öğür Umumi Başkanı’ndan çıt çıkmadı. Buradan soruyorum, cevap bekliyoruz. Erdoğan, özlük Kadro Başkanvekilinin sözleri amacıyla hangi diyor? Temas şeye laf yetiştiriyor. Sebep Kol Başkanvekilinin sözleri amacıyla konuşmuyor? Erdoğan bu konuda ya konuşacak ya üstelik süküt ikrardan gelir diyeceğiz Takım Başkanvekilinin görüşlerini benimsediğini anlayacağız.”

“ALTILI MASA’NIN İLK TOPLANTISINDA GÜNDEME ATI”

Bağımsız Türkiye Partisi’nin Kavim İttifakı’na ortaklık talebi üzerine İYİ Fırka Umumi Başkanı Meral Akşener’in “Masada gündeme getireceğim” ifadelerine ait Öztrak, “Meral Hanım’ın söylediği münhal, bu konuda Altılı Ganyan Masa’nın önceki toplantısında gündeme ati. Orada bile değerlendirilecek. Benim CHP’nin sözcüsü yerine masada konuşulacaklar üzerine değerlendirme yapmamın akilane olmadığını düşünüyorum” dedi.