Uzmanlardan “susuzluk” uyarısı: “Bundan Sonra kuraklığa dayanabilen nebatat yetiştireceğiz”
AMASYA – Türkiye’üstelik iklim değişikliği ve yağışların azalmasına mecbur adına yaşanan kuraklığa ait uzmanlardan uyarılar geldi. Prof. Dr. Günay Erpul, “Sulak alanlarımız ve bir nice gölümüz tehdit altında” derken, Prof. Dr. İbrahim Turna ise “Bundan Sonra kuraklığa dayanabilen nebatat yetiştireceğiz. Daha az su tüketen tarla, bostan bitkilerini tüketeceğiz” diye konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Savaş Umumi Müdürlüğü tarafından Amasya’dahi iklim değişikliğine uyum konusunda kurumsal kapasitenin geliştirilmesi eğitimi düzenlendi. Ehlivukuf akademisyenler vasıtasıyla iklim değişikliğinin ekosistem hizmetlerine etkileri, toptan politikalar, erozyon, çölleşme, yer tahribatı, yerey yararlanma değişimleri, ekincilik, orman ve akarsu kaynaklarına etkisi, uyum süreci gibi konularda bilgilendirmede bulunuldu. Amasya Orman Nahiye Müdürlüğü ve Gökhöyük Ekincilik İşletmesi’nin yaşıt çalışmaları incelendi.
Türkiye’da alelhusus hidrolojik kuraklığın 30 yıl öncesinden başlamış durumda olduğuna özen çekici Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Pedoloji ve Bitki Hizmetçi Bölümü Akademisyen Prof. Dr. Günay Erpul, “Meteorolojik kuraklık, hidrolojik susuzluk ve zirai yağışsızlık izlem ediyor. Sulak alanlarımız yok oluyor. Berri akarsu sistemleri bulunmayan olmaya başlamış durumda. Bir Nice gölümüz tehdit altında. Bunda abuhava değişikliğinin nedenleri var. Tıpkısı de ekincilik amaçlı sulama suyu ihtiyaçları, şehir gayeli su ihtiyaçlarının artmasıyla susuzluk şu anda ağır ölçüde bitmeme ediyor. Her An de artacak. Baraj yaparak bunları engelleyebilir miyiz? Mukannen aynı noktaya kadar. İyi tarım uygulamaları, biyoçeşitlilik, ekositem bazlı dümen sistemlerine girmediğimiz sürece kuraklıkla çıban edebilmemiz metin gibi değil” şeklinde konuştu.
Karadeniz Maharet Üniversitesi Orman Fakültesi Silvikültür Anne Fen Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Turna de abuhava değişikliği üzerine halka müteveccih yetişek faaliyetleri yapılması gerektiğine değinip şu anda salgın sonrası bildirme şişman sorun namına gıda probleminin gösterildiğine işaret etti. Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Turna, “Gıdanın olabilmesi için suya ihtiyaç var. Orman ürünleri üretiminde, ağaçlandırmada tahammülfersa kalburüstü çalışmalarımız var. Bunlarla övünüyoruz. Avrupa’üstelik ağaçlandırmada birinciyiz. Dünyada dördüncü sıradayız. Ama bunun kırsala yansıması gerek. Bizim artık bilimin ışığında gitmemiz geçişsiz. Bundan Sonra kuraklığa dayanıklı bitkileri yetiştireceğiz. Henüz beş altı su tüketen toprak, bostan bitkilerini tüketeceğiz. Mukteza önlemleri alacağız. Korumalı tarıma gideceğiz” ifadelerini kullandı.
