Şeker pancarının tarladan sofraya emekli yolculuğu

Amasya’nın Suluova ilçesinde 1954 yılında dönemin Başbakanı Adnan Menderes vasıtasıyla hizmete açılan fabrikada, hasat dönemiyle başlayan pancarın tarladan sofraya kavi yolculuğu bitmeme ediyor.

Amasya, Samsun ve Tokat’ta kâin 650 köydeki çiftçilerin, ekiminden 7 ay sonraları toplayarak fabrikaya taşıdığı şeker hastalığı pancarı, 68 yıldır çarkları dönen makinelerde 20 değişik işlemden geçiriliyor.

Her periyot 6 bin titrem şeker hastalığı pancarının işlendiği fabrikaya yükleriyle mevrut çiftçiler, ürünlerini tartıp kalite arama amacıyla ekspertizlere doğrulama ediyor. Testin arkası sıra pancardaki şeker oranı tespit ediliyor. Laboratuvar zarfında tahminî 20 dakika süren işlemlerin peşi sıra kalite ve şeker hastalığı oranı belirleniyor.

Kalite ve şeker oranı tespit edildikten sonra çiftçilere doğrulama ettikleri kitap karşılığında alacakları ücrete ait bilginin meydan aldığı evrak veriliyor, peşi sıra pancarın fabrikada şekere tahavvül işlemi başlıyor.

Fabrikanın silolarında bekleyen şeker pancarları tazyikli suyla temizlenip, akarsu kanallarından istihsal bandına taşınıyor, ot ve üs kalıntılarından bile arındırıldıktan bilahare yıkama teknesinde etraflı yıkamaya bağımlı tutuluyor. Çükündür elan sonra kıyım bıçaklarıyla ayrıntılı etraflı kıyılarak istihsal bandındaki yolculuğuna bitmeme ediyor.

Büyük kazanlarda işleme tabi tutulan kristalleştirilen şeker hastalığı daha bilahare çuvallama işleminin yapıldığı bölgeye götürülüyor.

Şeker fabrikasında üretim aşamalarının cümlesi, nitelik arama işlemine bağımlı tutuluyor. Uygun saklama koşullarında yüzlerce yıl saklanabilen şeker kristalleri henüz sonra fabrikadan satışa sunulacağı merkezlere naklediliyor.

-“Yıllık 81 ton üretim hedefine ulaşacağız”

Amasya Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özarslan, AA muhabirine, şekerin emekli yolculuğunu fabrikada tahminî bin personelle gerçekleştirdiklerini söyledi.

Fabrikalarının almanak 81 bin titrem şeker kotası olduğunu ve bu hedefe ulaşacaklarını ifade eden Özarslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Günce 6 bin titrem çükündür kesimi yapmaktayız. Bağımlı bu kapasitemiz bin 800 tonlardan, bugüne ulaştı. Şeker pancarı bizim kabak maddemizdir ve dünyada dahi haddinden fazla mühim benzeri üründür. Ülkemizde da serencam mertebe yetişkin, mühim bir üründür. Bizde şeker pancarını bölgemizde üretimini artırmak üzere iri benzeri çabalama sarf etmekteyiz. Ekimden hasada kadar çiftçilerimizi üretimin gelişigüzel aşamasında desteklemekteyiz. Bu üretim ekimle başlıyor bilindik, çiftçilerimize tohumu kendimiz veriyoruz. Basılmış avansı veriyoruz, teşrinievvel avansı veriyoruz, çapa avansı veriyoruz, sulama avansı veriyoruz ve hasat döneminde hasat avansı ve süreci en son çükündür bedellerinin kısa bir sürede ödenmesiyle bile bu süreci tamamlıyoruz. Bu sene henüz 1 kilogram pancar almadan Amasya bölgemizdeki çiftçilerimize 160 milyonluk benzeri ifa gerçekleştirdik. Bu ödemeleri şeker pancarı üretiminin aksaklığa uğramaması üzere yapıyoruz. Bizim hedefimiz bölgemizde hem çükündür üretimini bırakmak hem bile pancarda verimi kaliteyi artırmaktır.”

Amasya Şeker Hastalığı Fabrikası’nın benzeri dikici kooperatifi olduğunu dile getiren Özarslan, şunları kaydetti:

“Yani buranın sahibi çiftçidir. Çiftçiler pancar üreterek de buraya destek oluyorlar. Tığ bu sene pancar verimlerinden çok memnunuz, istihsal haddinden fazla dolgunca. Seneye dahi çiftçilerimiz daha çok çükündür atlatmak istediklerini bizlere şimdiden söylüyorlar. Bu noktada bile Sayın Cumhurbaşkanımıza haddinden fazla teşekkür ediyoruz çünkü ferah bire bir çükündür fiyatı açıkladı. Ayrıksı rakip ürünlere göre bence çükündür fiyatı şuan iyi seviyelerde. Bu üstelik Sayın Cumhurbaşkanımızın şeker hastalığı sektörüne, çükündür üretimine gösterdiği destekten ufuk. Kendilerine biz şükranlarımızı sunuyoruz. Bizde yerelde, bölgemizde bu üretimi tezyit etmek amacıyla geceli gündüzlü çaba sarfiyat ediyoruz. Biz çükündür üretiminin artacağını üstelik görüyoruz. Bu pancarın, bu şekerin ülkemizde üretilmesi gerekiyor. Bu fabrikalar bunlar amacıyla kuruldu zaten. Şekeri aynı sıkıntıya yöre olmadan öz içimizde üreteceğiz, üste çok da üretebiliyorsak dışarıya ihracat edecek duruma inşallah geleceğiz.”

Share: