Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nin yapıldığı Bali’dahi KUL Başkanı Joe Biden ile görüşmesine ilgilendiren, “F-16’larla ilişkin konuda, işin tamamen elinde olduğunu, bunun hassasiyeti içerisinde olduğunu söyledi. Bu konudaki ilişkilerimizi devam ettireceğiz” dedi. “Vakti, saati geldiğinde Esad’la da görüşebiliriz” sözü hatırlatılan Erdoğan, Körfez ülkeleriyle ilişkilere ilişkin, “Siyasette ebedi kendisine küslük, güceniklik, dargınlık imkânsız. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona bakarak bile aynı yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye olarak, bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz. Özellikle özellikle haziran seçiminden sonra bir sil yeniden yapabiliriz. ve buna bakarak üstelik yolumuza o şekilde bitmeme edebiliriz” diyerek konuştu.

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nin yapıldığı Endonezya’nın Bali adasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İletişim Başkanlığı’ndan bugün yapılan yazılmış açıklamaya bakarak Erdoğan, İstanbul’daki İstiklal Caddesi’nde saha mevrut bombalı terör saldırısına ait şunları söyledi:

“MUHALEFETİN BU OLAYLARIN ACISINI HİSSETMEYİŞİNE ELHAK ALIŞTIK”

“Şu anda 5 vatandaşımız bibi korkulu bakımda. Yaralıların sayısı 25’e indi, diğerleri taburcu edilmiş vaziyette.

Şunu bütün samimiyetimle, kategorik sözlü adına söylemem gerekir; bütün bunlara karşın muhalefetin her ahit olduğu üzere bu olayların acısını hissetmeyişine tığ zaten alıştık. Bu ihtilaf, teröristlerle kol kolalama Ankara’dan İstanbul’a revan muhalefettir. Tığ, bu muhalefete ecnebi değiliz. Bunların tavırlarına birlikte yabancı değiliz. Şu anda bunlar, PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla zaten bu arada hareket etmiyorlar mı? Beraber akıntı ediyorlar. Kaldı ki bunların şu anda kişi süresince filhakika yıldırı söylemlerini rapor fail eşhas bulunmayan mu? Var. Hakikaten şimdi bunlardan bazılarıyla ilişkin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik parlamentoda çalışmalar bile bitmeme ediyor. Bunlara alıştık.

“İYİ PARTİ’NİN BUNLARLA AYNI ÇİZGİYE DÜŞMESİ TABİİ MANIDAR”

Burada hele muhalefetin süresince, CHP’yi bir kenara koyalım, Altılı Ganyan Masa’nın hepsini söylememe lüzumlu namevcut, ama İP’in ( İYİ Parti’nin) bunlarla benzeri çizgiye düşmesi tabiatıyla düşündürücü. Onlar niye bunlarla benzeri masaya düşüyor veyahut ayrımsız konuma geliyor? Bu bittabi düşündürücüdür. Özellikle özellikle hakeza tıpkısı dönemde. Temenni ederiz ki bunlar üstelik ayrımsız tahavvül fora etmek kanalıyla gerek bu masayı hasrolunmak gerekse milli ve yerel ayrımsız duruş sergilemek için konumunu yeniden gözden geçirir.

Şunu önceden söyleyeyim; biz, tek provokasyona başmak bırakmayız. Gereği neyse bunun gereğini yaparız ve yapacağız. ‘Bu geveze yakın seçimlerle bağlantılıdır’ kabil ayrımsız ifade üstelik yıldırı örgütünün yaymaya çalıştığı çekinmek senaryosunun tıpkı parçası.

Seçime müteveccih bütün zaten heybesinde ne varsa ortaya koyacak. Tığ dahi koyacağız. Benim milletim üstelik o efdal ferasetiyle sandıklarda bunlara gereken cevabı verecektir. Terörün dini, dili, ırkı yok. İşte orada 15 yaşındaki bir yavrumuz da şehit oldu. 3-4 yaşlarında bire bir yavrumuz birlikte yaralandı. Acun güzeli aynı çocuk. Süleyman Bey’le konuştuk, tıbbi müdahaleler noktasında hangi gerekiyorsa hep hepsini yapacağız.”

BENDE ve Rusya duyum başkanlarının Ankara’birlikte yaptıkları görüşmeye ilgilendiren Erdoğan’ın açıklaması şöyle aktarıldı:

“Rusya’nın ve Amerika’nın burada nükleer silaha başvurma yazar etmeyeceği üstüne İstihbarat Başkanı’mdan aldığım bilgi, şu an itibarıyla gelişigüzel iki tarafın de çekirdeksel silahla ilgilendiren rastgele teşebbüsünün olmayacağı istikametinde. Tığ bile tabii mümasil markajda tutalım, sık sık tıpkı araya gelmelerini sağlayalım istiyoruz. Bu, eskimemiş ayrımsız dünya savaşına kere açkı. Buna de okazyon vermeyelim.”

“TEMENNİM O Kİ KISA ZAMANDA F-16 MESELESİNİ DA ÇÖZMÜŞ OLURUZ”

ÇAKER Başkanı Biden ile yaptığı müzakere üzere Erdoğan, “F-16’larla ilgilendiren konuda, işin ağız ağıza elinde olduğunu, bunun hassasiyeti içerisinde olduğunu söyledi. Bu konudaki ilişkilerimizi bitmeme ettireceğiz. Burada Dışişleri Bakanlarımızın, Savunma Bakanlarımızın üstelik bu süreci yakından takip etmeleri yoluyla temennim odur kim bodur zamanda F-16 meselesini da bu vesileyle çözmüş oluruz” dedi. Erdoğan, Fransa Reisicumhur Macron ile yaptığı görüşmeyle ait şunları aktardı:

“Ego, ona yemeden içmeden dedim ki ‘Emmanuel, kâh yerlerde bana sataşıyorsun, elan ilk dahi konuştuk. Sen dedin ki (Hanımlar gayet ongun anlaşıyor amma tığ anlaşamıyoruz)’. ‘Yok, namevcut anlaşıyoruz, bugün burada gayet bereketli görüşmelerimiz oldu’ dedi. ‘Bundan sonra bile bu hakeza bitmeme etsin. temas sıkıntıya okazyon vermeyelim’ dedim. Bu konularla ilgilendiren kendisine üstelik tekrar ayrımsız durumu koruduk. Fakat biliyorsunuz bizim Fransa ile bildirme cesim konulardan bire bir tanesi SAMP-T meselesi. Bu konuyla ait İtalya Başbakanı ile yaptığımız görüşmede dedi ki ‘Teknik ara sıra mesail kaldı, bunları da fora etmek aracılığıyla üçlü yerine Fransa-İtalya-Türkiye SAMP-T meselesini birlikte gücük zamanda çözelim’. İtalya Başbakanı ile geçmiş görüşmemizdi ama çokça bati, kararlı tıpkı ülfet yaptık. Alelhusus bile defans sanayiine müteveccih yaptığımız müzakere gani oldu. Bunun birlikte erke ile ilgilendiren yaptığımız mülakat ferah oldu. Libya üzerine bol bire bir musahabe yaptık. Göçle ilgilendiren bol aynı görüşmemiz oldu. ‘Bu konularla ait bodur zamanda sizleri Türkiye’ye bekliyoruz. Türkiye’dahi bu konuları ilgili arkadaşlarımızla bu arada da ele alarak sürdürelim’ dedik. O bile aşama etti.”

“ENERJİ İHRACINA BILE RAHATLIKLA BAŞLAYABİLİRİZ”

Erke üzerine ise Türkiye’nin daha bereketli tıpkısı konumda olduğunu tamlayan Erdoğan’ın devamında, “Birilerine kadın değiliz. Özellikle özellikle Akkuyu olayı şurada 2-3 sene içinde bittiği anda oradan birlikte haddinden fazla sakil benzeri kapasiteyi elde etmiş olacağız. Arkası Sıra ego esasen Sayın Putin’le Sinop’u bile görüşmüştüm. Orada birlikte dört türbin düz yazı edeceğiz ve Akkuyu büyüklüğünde, ihtimal daha çok oradan bile elde edeceğiz. Bunları dahi elde ettiğimiz andan itibaren Türkiye’nin elhak enerjiyle ilgili aynı sorunu kalmayacak. Haddinden Fazla henüz bol bir konuma geleceğiz. ve biz, erke ihracına dahi rahatlıkla başlayabiliriz” dediği belirtildi.

Erdoğan’ın İtalya’nın eskimemiş başbakanı Giorgia Meloni ile görüşmesine ilişik ise yaptığı kıymetlendirme şöyle:

“Sözünü esirgemeyen aynı hanımefendi. Türkiye ile olan münasebetlerini dört başlıkta öne çıkarmayı alelhusus anlatım etti. Bu başlıklardan biri, ‘Enerji konusunda dayanışmayı artırabiliriz’. Biliyorsunuz ENI, onların yeryüzü kebir enerji şirketi. Barhana konusu, onların bile bizim kadar sıkıntıda olduğu bir laf. Bunun dışında, ‘Defans sanayiine yönelik ilişkileri çıktı elan de artırabiliriz?’ dediler. Bunun üstünde durabiliriz hele. Savunma sanayii ile ilişkin tabiatıyla SAMP-T konusu ehemmiyet en ediyor. İtalya ile Avrupa Birliği’nde ati destek dahi önem en fail konuların içerisinde. ‘İtalya’üstelik tığ şu anda bol geldik, dijital namına gani aynı konumdayız’ dedi. Bu noktada dahi Avrupa’üstelik dayanışma içerisinde olacağımız tıpkısı mevki. Ince zamandır İtalya ile münasebetlerde bire bir zayıflama vardı. Bunu yeniden ayrımsız canlandırma konumuna gelebiliriz. Bu konuda mutabakatımızı orada paçarız namına yineledik ve İtalya ile adımlarımızı birlikte bu şekilde atacağız.”

“SİYASETTE EBEDİ DARGINLIK, KÜSLÜK OLAMAZ”

Kendisine “Vakti, saati geldiğinde Esad’la da görüşebiliriz” sözü hatırlatılan Erdoğan’ın Koy ülkeleriyle ilişkilere ait, “Siyasette ebedi kendisine küslük, kırgınlık, küslük gayrimümkün. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre dahi tıpkısı yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye yerine, bu konularda kapalı olduğumuz ülkelerle ilişkileri baştan ele alabiliriz. Özellikle hele haziran seçiminden sonraları bire bir sil baştan yapabiliriz. ve buna göre de yolumuza o şekilde devam edebiliriz” diye konuştuğu belirtildi.

“SAHİPSİZ HAYVANLARIN YERİ BARINAKLARDIR”

Erdoğan, Bitlis’te benzeri çocuğun ayrımsız sokak köpeğinin ısırması sonucunda kuduz olarak yaşamını yitirmesine ilişkin ise şu açıklamayı yaptı:

“Öncelikle hayatını kaybeden yavrumuza Cenabıhak’tan yağmur diliyorum. Iyesiz hayvanların yeri sokaklar değil barınaklardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Ekincilik ve Orman Bakanlığı’na vacip talimatları verdim. Bakanlarım çalışıyor. Bu işi gereksiz bırakmamalıyız. Konuyla ilişkin atılacak adımlar neyse, hangi tedbir gerekiyorsa hesabına getirilecek. Bu konuda rüçhan adına belediyeler, barınaklar inşa ederek sahipsiz, avare çıkmaz hayvanlarını toplamalı. Söz Temsili bizim Konya Büyükşehir Belediyemizin süfli çokça eş aynı çalışması var. İstanbul’da Beykoz Belediyemizin üstelik siftinlik çok yaşıt tıpkı çalışması var.”

“KÜLLİYE AŞAĞI, KÜLLİYE YUKARI. GEL ARKADAŞ, GEL. BURASI ŞAHSİ MÜLKÜM DEĞİL. BURASI BU MİLLETİN”

Aykırılık liderlerinin TOGG Gemlik Kampüsü açım törenine katılmaları durumunda birlikte foto çektirip çektirmeyeceklerinin sorulması konusunda Erdoğan’ın şunları söylediği aktarıldı:

“Bizim kimseyle alıp veremediğimiz bulunmayan. Bunlar bir defa, Erkek Eksiksizlik ilkin almak amacıyla, tutturmuş Külliye adi, Külliye fevk. Pekâlâ olduysa bire bir sefer geldi. Gel yâren, gel. Bura benim zatî mülküm değil. Burası bu milletin. Burası bakım mekanı. Ama bulunmayan, tutturdu kafaya onu, o şekilde gidiyor. Deminden TOGG’la ilişkin birlikte hani diyordu ya ‘Nerede fabrika?’ Demin katılmak istediklerini söylediler. ‘Buyursun gelsin’ dedik. Ayrımsız şekilde Meral Kadın dahi istemiş, o da buyursun gelsin. Gezdirin, görsünler; hep o robotik sistemleri, makineleri, o araçların tabandan tavana kaynaklarından ayrıksı bilcümle işlemlerine varıncaya kadar kuşkusuz yapıldığını görsünler. Biz bundan mutlu oluruz. Geleceklermiş.”

“NAKLİ KUBUR BOŞALTMAK SURETİYLE FRANSA’DAN ALALIM, BURADA DEFNİNİ YAPALIM İSTEDİM. AİLE OLUMLU YAKLAŞMADI”

Son kendisine Erdoğan, saz şairi Sezai Karakoç ve sanatkâr Ahmet Kayaç’nın ölüm sene dönümleri vesilesiyle yaptığı açıklama ise şöyle:

“Gelişigüzel ikisine bile Allah yağmur eylesin. İki ahit önce birlikte Ahmet Kekeç kardeşimin ebedî uyku sene dönümüydü. Onu birlikte rahmetle anıyorum. Elbette Sezai Karakoç, zaten daima kendisine şiirlerini okuduğumuz, ötme ettiğimiz tıpkı üstadımız. Ahmet Kayaç bile ben cezaevine girerken Yedikule’de, Kazlıçeşme’da yapılan programa gelmişti. Bu manalı günümüzde onun orada yaptığı istişare, söylediği parçalar hakikaten unutulmazdı. Ego elbette istedim ki nakli kubur düzenlemek yoluyla Fransa’dan alalım, burada defnini yapalım. Karı olumlu yaklaşmadı, onun için getiremedik. Yoksa o, bu toprakların insanı. Ona yapılanları, o geceyi unutmamız gibi değil. Kusura bakmayın, bazıları kızıyor ‘Niye öyle diyorsun’ diye niteleyerek amma bu beyaz zehir Türkler var ya neler yaptılar malum.

Normal zamanda ‘Ahmet Kayaç şöyle, Ahmet Kaya böyle’. Evet o gece yaptığınız ne? Neler demediler ki? Tığ, bir misil daha yağmur diliyoruz. Ama bizim nakli kubur teklifimiz bibi masadadır. Bu teklifin değerlendirilmesiyle buna göre ayrımsız hamle atılabilir. Çünkü bu topraklar, onun toprağıdır. Yeter kim ocak bu konuda kararını versin ve adımı bile ona bakarak atarız. Zira bu ülkede sevenlerinin olduğu büyüklüğünde herhalde Fransa’üstelik seveni gayrimümkün.”