Amasya’nın Taşova ilçesi Çambükü köyü sakinleri, otlak alanlarına olmak maksut organize endüstri bölgesi (OSB) inşaatına alın eylemlerini sürdürüyor. Vatandaşlardan Ayşe Iç Oğlanı, “Bak, 40 yıllık ağacı görmesini istiyorum. 40 yıllık bu. Bunu dikenin zaman kemikleri üstelik kalmadı, sahiplerinin birlikte yaş durmuyor. Gözyaşı demek ne söylemek?” dedi.
Amasya’nın Taşova ilçesine tutkun Çambükü köyünde köylünün mera ve tarlalarının üzerine geçmek maksut Kombinasyon Sanayi Bölgesi (OSB) ile ilgilendiren murafaa süreci bitmeme ederken köye zaman iş makineleri gine girdi.
İş makinelerinin köye girmesi üzerine OSB’nin geçmek istendiği alana revan köylüler, hareket makinelerinin çalışmasını izledi. Esbak dönem akşam ezanı saatlerinde ağaçlar söküldü
“BUNU BÜYÜTENLERİN KEMİKLERİ BIRLIKTE KALMADI”
Vatandaşlardan Ayşe Iç Oğlanı şunları söyledi:
“Bakın demin bu dikme 40 senelik ağaç. Yani bizim bu halimiz ne olacak. Hiç duyan yok mu bizim bu halimizi. Bakın 40 senelik ağacı, bugün dozerler çalışıyor. Bu Çambükü’nün haline bakın. Yani bu ihtişam tümce, yani sesimizi duysun. Biz OSB’ye karşı değiliz. Gelip de görüp, bizi dinlemiyorlar. Ekemiyoruz, biçemiyoruz, mallar ahırda kaldı. Tıpkı testis yemi alamıyoruz. Ne yapacağız? Çiftçiliği bırakıyoruz ağız ağıza, yani hangi yapalım. Şu halimiz zehir durumda. Bak, 40 senelik ağacı görmesini istiyorum. 40 senelik bu. Bunu büyütenlerin kemikleri üstelik kalmadı. Yani Vali Koca gelsin, koltukta oturmayla bu aksiyon olmuyor. Hoppadak köylünün derdini dinleyecek yemeden içmeden. Bunu dikenin zaman kemikleri de kalmadı, sahiplerinin da gözyaşı durmuyor. Yaş buyurmak ne eylemek?”
“GELİN EGO SİZE SÜRÜCÜ HALİMLE DERS VEREYİM BU KONUDA”
Sürücü İsmail Yılmayan ise şunları söyledi:
“Sayın Valim, Sayın Ekincilik Bakanım kadın yaptığınız marifeti görün. Bu ceviz ağacını babam dikmişti rahmetlik ve bugün ego ağlamamak için kendimi tahakküm tutuyorum. Geldiğimiz kuzuluk bakın, ben benzeri çiftçiyim, tıpkısı hayvancıyım. Bu devlete benim hiçbir katkım olmuyor mu Sayın Valim, Sayın Ekincilik Bakanım. Ben 100 tane hayvan sunuyorum bu devlete, bu millete.
Illet beni dinlemiyorsunuz? Illet bu toprağımızı karartınız? Hayvanlarımız yayılmasın diye niteleyerek, toprağımızı karartınız. 35-40 yıllık ağacı yıktınız. Elçi efendimizin tıpkı sözü var; ‘yarın öleceğini bildiğin antlaşma, aynı direk dik’ demişti ve benim babam o akılla dikti. Zaman babamın kemikleri kalmadı, ağaçları devrildi. Bizi getirdiğiniz şu ayla bakın, şu toprağımızı, biz buralardan taş topladık. Bu ayla yayımlamak için ellerimiz patladı. Sayın Valim, koltukta oturması evire çevire, gel dahi bu köylüyü gör. Bunu siz şüphesiz anlamıyorsunuz. Aynı de vazıh insansınız. Eş ben size sürücü halimle öğüt vereyim bu konuda. Benim babamın diktiği ağaçları hangi kuzuluk getirdiniz.”
“DİKMEK İÇİN FİDAN DAĞITIYORSUNUZ, BİZİM 40 YILLIK AĞACIMIZI SÖKÜYORSUNUZ”
Hayriye Celep ise Amasya Valisi Mustafa Masatlı’ya, ekincilik altyapısını pekiştirmek ve zirai üretimi arttırmak üzere çiftçiye kiraz desteğinde bulunmasını üstüne, “Amasya’ya direk dağıttınız, inşa etmek amacıyla. Ama iki gündür bile bizim 40 almanak, ağacımızı söktürüyorsunuz. Bize birlikte fidan gönderin. Söktüğünüz ağaçların yerine, direk dikelim. Bize bambaşka tılsım bırakmadınız. Rekzetmek üzere ağaç dağıtıyorsunuz, bizim üstelik 40 yıllık ağacımızı söküyorsunuz. Bu şüphesiz oluyor. Bizim toprağımızı karartın, biz yerey savaşı veriyoruz, sen dayanak savaşı veriyorsun” dedi.
