İstanbul’bile, Fetullahçı Yıldırı Örgütü’nün (FETÖ) ” Poyrazköy’üstelik ele geçirilen cephane” soruşturmasında al kurduğu gerekçesiyle haklarında sav açılan 68 sanığın yargılanmasına bitmeme edildi.
İstanbul 33. Aheste Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi’nin karşısındaki salonda görülen davanın 10. duruşmasına 4 mevkuf sanık, müştekiler ve yan avukatları katıldı.
Duruşmada, apayrı suçlardan tutuklu olan ve değişik illerde mevcut bazen sanıklar duruşmaya Patırtılı ve Kaynak Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla katıldı.
Başka davadan hükümlü çarkıt güvenlik amiri Mustafa Kılıçaslan savunmasında, 1997’dahi mesleğe başladığını, 2014’te “Tahşiyecilere tertip” davası kapsamında tutuklandığını ve 2016’üstelik ihraç edildiğini söyledi.
Meslek hayatının 12 yılında birleştirme suçlarla mücadelede görev aldığını belirten Kılıçaslan, görev süresi süresince on paralık ceza almadığını, bilakis ödüller ve takdirnameler aldığını söyledi.
Usulsüz ve mir olmadan dinleme yapılmasının cins olmadığını savunan Kılıçaslan, sistemin buna izin etmeyeceğini öne sürdü.
İddianameye konu iletişim tespit tutanaklarında imzasının bulunmadığını, parafı olduğunu aktaran Kılıçaslan, iddianamede kimden kaime aldığı, irtibatlı olduğu ve ilgili tahkikatlar öncesindeki tedarik aşamasında neler olduğuna dair araştırı yapılmadığını savundu.
Soruşturma kapsamında 7 yıl boyunca HTS kayıtlarının incelenmediğini tez eden Kılıçaslan, incelendiği takdirde davaya bahis soruşturmaların savcılarıyla irtibatının bulunmadığının ortaya çıkacağını öne sürdü, kayıtlarının incelenmesini murat etti.
“Örgüt üyeliği” suçundan 12 sene mahpushane cezası aldığını belirten Kılıçaslan, verilen cezanın çokça faziletli olduğunu savundu.
FETÖ’nün tanıtma programı ByLock’u kullanmadığını savunan Kılıçaslan, hakkındaki iddiaları reddetti.
Duruşma, farklı sanıkların savunmalarının alınmasına bitmeme yapılmak için yarına ertelendi.
İddianameden
Poyrazköy davasının asker sanıklarının dahi aralarında bulunduğu 87 kişinin “şikâyetçi”, Genelkurmay Başkanlığının ise “cürüm duyurusunda bulunan” namına düzlük aldığı iddianamede, FETÖ ile ilişik birçok davada örgüt üyeleri veya yöneticileri oldukları gerekçesiyle yargılanan ve gâh dosyalarda hâkimiyet giyen sakat emniyet müdürleri Yüce Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Kazım Aksoy, Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Ömer Köse, Tufan Ergüder ve Dar Atayün’ün beraberinde bozuk Erkânıharbiyeiumumiye Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklandıktan bilahare Silivri’ye götürüldüğü araçtaki görüntüsüyle gündeme mevrut Gafur Ataç’ın dahi aralarında bulunduğu 68 yaşama maznun namına bulunuyor.
İddianamede, Poyrazköy soruşturmalarına dayanak teşekkül eden adsız ihbarların FETÖ/PDY içre “Bilgi İşlem Mesulü (BİM)” kendisine saha düzlük sivil şahıslar ya de aracısız soruşturma işlemine katılan veya istihbari çalışmalarda vazifeli kolluk görevlilerince yapıldığı vurgulanarak, bu nedenle cemi araştırmalara karşın bahis konusu ihbarları yaptıkları öne sürülen can ya dahi kişilerin belirleme edilemediği kaydediliyor.
İddianamede, söz konusu soruşturmada eğleşme aramalarına katılan, ehlivukuf raporu ve belirleme tutanakları düzenleyen personelin çoğunun ByLock programını kullanmış olmaları, bu kişilerin yeniden FETÖ/PDY’ye ait değişik soruşturmalarda dalavereli kendisine işlem görmeleri gibi hususlar dikkate alındığında, soruşturma ve takip makamında görev düzlük kişilerin teşkilat yerine debi ettikleri kanaatine ulaşıldığı belirtiliyor.
Sanıkların hukuka yeraltı başlatılan ve ardışık bitmeme eden, “Poyrazköy” kendisine bildik soruşturmalarda etkin görev aldıkları bildirilen iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan KHK’ler kapsamında kamu görevinden ihraç edilen sanıkların silahlı yıldırı örgütünün hiyerarşik yapısı içre bulunarak üstlerinden aldıkları emir ve talimatlar doğrultusunda anket işlemlerine ve öncesindeki tedbir aşamalarına katıldıkları anlatılıyor.
Sanıklardan çarkıt emniyet müdürleri Nazmi Ardıç, Elverişsiz Atayün, Ömer Köse, Kazım Aksoy ve Mutlu Ekizoğlu’nun hukuka çap başlatılan ve ardışık bitmeme eden “Ergenekon” isimli soruşturmalar kapsamında “Poyrazköy”, “Mapus Gösteri Planı” ve “Amirallere Suikast” olarak bilinen soruşturmalarda çalışkan şekilde görev aldıkları belirtiliyor.
İstenen cezalar
İddianamede, 68 sanık üzerine müteselsil adına “kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal, kamu personeli nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama, tanıt uydurarak bühtan ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” üzere suçlardan ukubet talebinde bulunuluyor.
Eski güvenlik müdürü Ömer Köse’nin 11 nöbet zincirleme halinde “kamu personeli yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 22 yıldan 66 yıla, 37 sefer “kamu personeli nüfuzu, zorlayış ve hileyle hürriyeti kısıtlılık” suçundan 222 yıldan 777 yıla, 86 misil “kanıt uydurarak bühtan” suçundan 129 yıldan 516 yıla ve zincirleme şekilde “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan da 6 yıldan 16 yıla kadar görünmek için 379 yıldan 1375 yıla büyüklüğünde mahbes cezasına çarptırılması iddianamede istek ediliyor.
Benzer suçlardan eski inanma müdürleri Kazım Aksoy’un 280 sene 6 aydan 1012 yıla, Az Atayün’ün 223 yıl 6 aydan 1189 yıla ve Oğuzhan Ceylan’ın bile 314 sene 6 aydan 1155 yıla kadar hapisle cezalandırılması maksut iddianamede, sanıklardan Abdulkadir Bayat’a 181 sene 6 aydan 664 yıla, Ahmet Davulcu’ya 126 yıldan 433 yıla, Ahmet Uğurlu’ya 153 yıldan 580 yıla, Bekir Peker’e 195 yıldan 739 yıla ve İsa Akyüz’e de 195 yıldan 739 yıla kadar mahbes cezası verilmesi öngörülüyor.
İddianamede, sanıklar Şanlı Sarih, Hüseyin Işıldak, Mehmet Özdemir, Mustafa Tezcan Alaç ve Salih Yılmazoğlu’nun “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan, Basiret Yıldırım’ın ise “kamu görevlisi nüfuzu, kuvvet ve hileyle hürriyeti bunama” suçundan 6 yıldan 21 yıla, 2 defa “beyyine uydurarak iftira” suçundan 3 yıldan 12 yıla ve zincirleme şekilde “amme görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan birlikte 6 yıldan 16 yıla büyüklüğünde görünmek için 15 yıldan 49 yıla büyüklüğünde hapisle cezalandırılması talebinde bulunuluyor.
