83 yaşındaki Enver ustanın çuvaldızı az asırdır hamal semeri dikimi için işliyor

Muğla’nın Yatağan ilçesinde eksik asırdır semercilik yapan 83 yaşındaki Enver Erkaleli, taşımacılığın dara hayvanlarından motorlu taşıtlara geçtiği bugünlerde mesleğini sürdürmeye çalışıyor.

Tarımda, traktör ve gayrı aletlerin kullanımının yaygınlaşmasıyla öküz, at, katır ve uzun kulaklı kabil hayvanların kullanımının azalması, semercilik mesleğine ilgiyi birlikte azalttı.

Bir zamanların gözde zanaatlarından olan semercilik bugün sayıları imdi yok denecek kadar birkaç olan ustaları marifetiyle sürdürülüyor.

Yatağan ilçesinde mesleğin akıbet temsilcisi adına gösterilen 50 yıllık semerci Enver Erkaleli dedesinden, babasından öğrendiği mesleğini neşelendirmek amacıyla rastgele sabah çuvaldızını eline alıyor.

İlerleyen yaşına karşın ekmeğini büyüklerinden öğrendiği zanaatıyla kazanmayı sürdüren Erkaleli yetiştirecek çırak bulamasa de rustik mahallelerden getirilen işleri yetiştirmeye çalışıyor.

Sipariş sunulan semerleri işleme ayn nuruyla rengarenk desenlerle bile bezeyen Erkaleli kem asırdır benzeri aşk ve heyecanla işini yapıyor.

“Bu mesleği yaşatmalıyız”

Mesleğine rağbetin azalmasından şikâyetçi Enver Erkaleli, AA muhabirine, semerciliğin son demini yaşadığını söyledi.

Semerciliğin ağababa mesleği olduğunu ve kategorik korunması gerektiğini belirten Erkaleli, “Bir Vakitler binek efsanevi çokça olurdu. Şimdilerde ise binek hayvanı kalmadı. Arabaların çoğalmasıyla sonuç ihtiyaç duyulmaz oldu. Benim dedem, babam, amcam, kardeşlerim, bütünü semerciydi. Ego mesleği onlardan öğrendim amma imdi yeni döl bu mesleği öğrenmiyor. Tığ 3 cömert semerciydik. 2’si ahiret yolculuğu etti ve bir ego kaldım.” ifadesini kullandı.

Geçmişte bölgede geniş olarak kötü çalı çiftçilerin binek hayvanı beslediğini anlatan Erkaleli, “İlçemizde 20 zanaatkar semercilik yapıyordu. Tütüncülüğün bile azalmasıyla binek hayvanları de azaldı. Semercilik anbean önemini kaybetti, ustalar bile mesleği bıraktı.” dedi.

Bir semerin 500-600 liraya mal olduğunu nâkil Erkaleli tamirini ise kısaca 400 liraya yaptığını kaydetti.

“Yapımı üç periyot sürüyor”

“Zor ve zor” aynı aksiyon namına nitelediği arkalıç yapımının üç aktarılma sürdüğünü belirten Erkaleli şöyle konuştu:

“Semerin ağaçlarını kendimiz çaylardan keser geliriz. Çınar ağacını biçtiririz. İçindeki keçeyi özel havale veriyoruz. Sazlarını üstelik Eber Gölü’nün sazlıklarından getirtiyoruz. Malzemeleri tedarik etmek dahi çok mütekait. Bir Vakitler çok geliyordu ama şimdi haddinden fazla bulunmuyor. Bu nedenle yıpranmamış semer yapmaktan haddinden fazla tamirat işleri yapıyoruz. Vaktiyle çarşıda dükkanım vardı ama bundan sonra kapattım, evimin bahçesinde yapıyorum. Arkalıç ve onarım lazım olan gelip beni buluyor. Zira Muğla’da benden apayrı çucu kalmadı. Çıktı şakirt yetiştiremiyoruz. Şimdiki çoluk çocuk bu işlere istek etmiyor. Benim öz oğlum dahi öğrenmedi. Bu nedenle biz artık bu zanaatın son temsilcisiyiz ve sanırım bizden sonraları özne olmayacak.”

Binek hayvanının sırtına kamu oturmayan semerlerin hayvanın sırtında yaralar açtığına dikkati çeken Erkaleli, “Semercilik iş ve teferruat talip aynı meslektir. O nedenle yapımına başlayacağınız hamal semeri amacıyla hayvanların çıplak ölçüsü alınması gerekir.” diyerek konuştu.

“Muğla’nın sonuç semercisi”

Enver Erkaleli’nin Muğla’nın akıbet semercisi olduğunu aktaran Turgut Mahallesi Muhtarı Rast Bahçeli ise unutulmaya yüz tutmaya başlayan mesleğin mahallelerinde yaşatılmasından mutlu olduklarını dile getirdi.

Bahçeli, “Muğla’nın yanında mail illerden ve ilçelerden çokça sayıda emanet buraya arkalıç almaya yahut semeri onarım ettirmeye geliyor. Enver amcanın mesleğini sürdürmesi için biz üstelik bindi vermeye çalışıyoruz.” dedi.

Share: