Malumat-Sen, PTT’deki Sürgünlere Cebin İstanbul’dan Ankara’ya Tutum Başlattı: “Hukuka Mugayir Kararlardan Vazgeçin”

Olgun: ÇAĞATAN AKYOL – Alıcı: ELEZER KARAKULOĞLU

Amme Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) mecbur Marifet-Sen, Sefer ve Lif Teşkilatı’nda (PTT) etkin üyelerinin çımbar edilmesine cebin İstanbul’dan Ankara’ya tutum başlattı. Sirkeci’deki PTT şubesinin uğrunda konuşan Marifet-Sen Umumi Sekreteri İbrahim Damatoğlu, “Hukuka marjinal bire bir şekilde verdiğiniz bu kararlardan bir an önceki vazgeçin” çağrısı yaptı.

PTT’deki Selen-Sen üyelerine müteveccih baskı ve filiz iddialarına alın sendika, zaman İstanbul’dan ve Batman’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul’daki tutum, sendika üyelerinin Sirkeci’deki PTT şubesinin önünde yapılan açıklama ile başladı. “Sürgünlere, hukuksuzluğa, liyakatsizliğe alın yürüyoruz” pankartı açılan eylemde, “Cımbar insanlık suçudur” ve “Sürgünler durdurulsun” yazılı dövizler taşınarak “Direne direne kazanacağız” sloganı atıldı.

Burada mütekellim Bili-Sen 4 No’lu Yazıhane Başkanı Gülseren Güngördü, sürgünlere ve baskılara cebin savaşım etmeye devam edeceklerini söyledi.

Hazırlanan kuma açıklamayı okuyan Fen-Sen Genel Sekreteri İbrahim Damatoğlu da sürgünlere ilişik, “7201 sınırlanmış Ihbarname Yasası’nın gereklerini hesabına getirmeyerek suç işleyen kurumun hukuksuzluğuna ‘hayır’ dediği için, 2018’den bugüne kadar kuruma personel alımının yapılmamasının makul olmadığını söyledikleri için, 2014’ten beri görevde yücelme sınavı açmayıp, kendi yandaşlarını yükseltip, görev vermelerine itiraz ettikleri üzere; kurumda parçalı personel yapısı, performansa dayalı ve elastiki himmet, dara, kopya dayatmasına karşı çıktıkları üzere, liyakatsiz kadroların idarelere atanmasına dur dediği için, yolsuzluk, yolsuzluk ve adsız zararlara karşı emekçilerin sesini çıkarttığı için arkadaşlarımız sürgün ediliyor” dedi.

Taleplerinin, PTT’nin kanuna ve yönetmeliklere uygun davranması olduğunu söyleyen Damatoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İNSANLIK ALIMLI UYGULAMALAR YAPILIYOR: PTT, sürgünleri bakım gereği yaptığını rapor ediyor. ‘Bakım gereği’ dedikleri konu, yabanlık dışı uygulamalardır. Bakım gereği uygulama, aynı temsilcimizi İstanbul’dan bin 800 kilometre uzaklıktaki Hakkari Çukurca’ya, amansız hastalık hastası olan şube icra müesses üyemizi tedavi olamayacağı, tamlık teşekküllü hastane sıfır yere alaşağı etmek midir? Eşi üstelik kere emekçisi olup iki aşağı çocuğu olan Model Denetim Kurulu üyemiz tıpkı kadını ailesinden ayırarak Batman’dan Iğdır’a yollamak midir hizmet? PTT yönetimi, yetkilerini kötüye kullanarak 4688 basit Kanun’un 18. maddesini bilerek ve istekle çiğniyor, kendilerini sendikal mücadeleyi esirgeyici yasalardan faik görüyorlar.

AİLELERİNDEN UZAĞA SÜRÜLÜYORLAR: Sendikal neşelilik tay tay arabası esbak dönem genel başkanımız ve aynı zamanda Mersin devlet temsilciliği yapan Musa Özdemir’i Kayseri’ye, Forma Denetim Kurulu üyemiz Cevelan Hazır Karabulut’u Iğdır’a, Diyarbakır Büro yönetiminden Cengiz Oluç ve Batman mülk temsilcimiz Erdal Tilen’i Kozluk ilçesine, İstanbul Yazıhane Denetim Kurulu üyemiz Mutlu Düzova’yı Şanlıurfa’ya, İstanbul’dahi aksiyon yeri temsilcimiz Fatih Karagöl’ü Hakkari Çukurca’ya, Ankara’üstelik gelişim yeri temsilcimiz Ölümsüz Çınar’ı Gaziantep’e, Erzincan devlet temsilcimiz Erdal Taner’i İliç ilçesine, yasaya belirgin mugayir olmasına karşın hareket yerlerinden ve ailelerinden kilometrelerce uzağa ve teşkilatlanma alanının dışına sürerek faaliyetlerini engellemeye çalışıyorlar.

ATAMALARDA KISTAS SİYASİ İKTİDARA YAKINLIK: Amacımız; üyeleri, yöneticileri ve temsilcilerinin baskıya uğraması karşısında, bu ayrımcı ve ülfet dışı uygulamaların idraksiz alınması talebimizi hem ilgililere tercüme etmek hem bile bu hukuksuzluklara sessiz kalmadığımızı, kalmayacağımızı vurgulamaktır. Bu sorumlulukla yaşadığımız sorunları ve taleplerimizi buradan bire bir posta daha ifşa etmek istiyoruz. Zaman, kurumlarımızda yapılan tayin ve atamalarda ölçüt, siyasi iktidara yakınlıkla ölçülmektedir. Şöhret alabilmek ve istediğin yere atanabilmek üzere değim ve kariyer hesabına siyaseten meleke, bilge feraset haline mevrut. Görevde yükselme sınavlarında yaşanan hukuka aykırılıklar ile yıpranmamış mağduriyetler ortaya eski, kurum içi eşitsizlikler derinleşmiş, hareket barışı bozulmuştur. Tekmil bu yaşadığımız hukuksuzluklar karşısında anayasal tıpkısı türe olan matbuat açıklaması etme hakkımız bile temas defasında engellenerek keyfiliklerle karşı karşıya kalmaktayız.

‘BEN YAPARIM OLDU’ ANLAYIŞI HAKİM: İşin özü, demokrasi söylemlerini ağzından düşürmeyip cemi menfi çalişmalar işleyen politik iktidarın kurumlara atadığı bürokratların ‘Ben yaparım oldu’ anlayışı sonucu dayanıklı çok hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Bu hukuksuzluklar, degaje Anayasa’ya, ulusal ve arsıulusal yasalara marjinal olduğu kadar 657 çevrilmiş Büyüklük Memurları Kanunu ile 4688 az Amme Görevlileri Sendikaları ve Şişman Kavil Kanunu’na aykırılık taşımaktadır. Bu kararların alınmasında alay sahibi olan kurum yöneticilerine sesleniyoruz; hukuka karşıt tıpkı şekilde verdiğiniz bu kararlardan tıpkı dakika önceki vazgeçin. Bu nahak yere ve hukuksuz değişmeyen ve uygulamalarla bizleri yıldıracağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bizler, bütün bu baskılar karşısında mücadeleden kafasız durmadık, artık bile kalın kafalı durmayacağız.”



Share: