Amasya Çambükü Köylüleri: “Gözyaşımız İçimize Başat Oldu, Hastalık Kimse Sesimizi Duymuyor”

GENÇAĞA KARAFAZLI

Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü’nde, köylülerin tarım arazilerine yapılacak organize sanayi bölgesine yönelik tepkisi bugün dahi sürdü. Köylülerin müptedi protestosu sırasında jandarmaya taş attığı gerekçesiyle gözaltına alınan Eksiklik Dönmez, savcılığa verdiği ifadenin arkası sıra serbest bırakıldı. Bugün yeniden gösteri işleyen Çambükülü kadınlar, “Gözyaşımız içimize başat oldu, neden kimesne sesimizi duymuyor” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.

Amasya’nın Taşova ilçesine vabeste Çambükü köyü halkı, tarım arazilerine yapılacak tevhit sanayi bölgesi için geçmiş kestirmece güllabi eşliğinde mücahede başlatan ve ağaçları söken şirketi protesto etmişti. Karye girişindeki asfaltı sürüp buğday atarak gösteri fail köylüler ile cingöz beyninde arada sırada çatışma yaşanmıştı. Bazen köylüler gözaltına alınırken bazıları dahi yaralanmıştı.

Çambükü köylülerinin ekincilik arazilerine yapılacak birleştirme sanayi bölgesine karşı tepkisi bugün üstelik bitmeme etti. Köylülerin müptedi ihtarname eylemi sırasında jandarmaya taş attığı gerekçesiyle gözaltına alın Ayıp Dönmez, Taşova Cumhuriyet Altını Savcılığı’na verdiği rapor sonrası azade bırakıldı.

“SAVCI BİLE BİZİ HAKLI BULDU”

Kusur Dönmez, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, “Ego konuştukça savcı yumuşadı ve ‘Haklısınız’ dedi. Bana dedi kim ‘Jandarmaya taş atmayın, çok yaklaşmayın, kadın kabilinden durun’ dedi. Ben da savcıya çokça şeyler anlattım” dedi.

Verimli topraklarının zorla ellerinden alındığını savunan Çambükülü kadınlar, bugün yeniden iş yapılan alana başvurmak istedi. Ancak kadınlar açıkgöz vasıtasıyla engellendi. Kadınlar alana akilane yürürken cingöz dahi kendilerini izlem etti. Kadınlar, “Bizim 3 gündür gözyaşımız içimize baskın oldu aktı. Niçin bizi kimse duymuyor, münasebet bize kimesne kulak vermiyor” diye aksülamel gösterdi.

“SAYIN BAŞBUĞ, AKLIMIZ BAŞIMIZDA, SİZİNLE GÖRÜŞMEYE GELDİK”

Çambükü köylüsü kadınlar, daha sonraları Taşova Belediyesi’hangi her an AKP’li Şehremini Alay Öztürk ile ahbaplık etmek istedi. Görevlilerin başkanın yerinde olmadığını, bu nedenle görüşemeyeceklerini iletmesi üstüne kadınlardan biri, “Sayın Uray Başkanımız, ‘Aklı başına olanlar çıksın, gelsin’ dediniz, tığ bile çıktık geldik. Belediyede sizi bekliyoruz, sizinle temas etmek istiyoruz” dedi. Tıpkı başka karı ise “Sayın Uray Başkanım, ne diyeyim, geldik, sizinle konuşmak istiyoruz, aklımız başımızda” diyerek konuştu.

Kadınların belediye başkanı ile görüşmeden ayrılmayacaklarını söylemeleri konusunda Kortej Öztürk görüşmeyi kabul etti. Basının alınmadığı müzakere sonrasında köylüler, ‘Ekecek yerimiz namevcut’ diyerek belediye binasının önüne buğday ekerek protestolarını sürdürdü.

“BİZ TOPRAKSIZ YAŞAYAMAYIZ, BİR AVUÇ TOPRAĞIMIZ KALDI”

Çambükü köyünde hayatiyetli Fatma Iç Oğlanı ise kocabaş hayvanlarla 200 dönümlük tıpkı araziye sıkıştıklarını, hayvanlarını otlatacak benzeri yerlerinin kalmadığını belirterek şunları söyledi:

“Sayın Valim, Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Emine Hanım, bu mallarımız hakeza ahırda kaldı. Gübreleri kaldı. Tek şerha otlak bırakmadılar. Sayın Vali, dozerleri sürekli çalıştırıyor. Toprak bizim anamız. Toprağa ego yatarım, toprağı kucaklarım amma bizim mallarımız ahırda kaldı. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Mallarımızın gübresi evlerimizin önünde kaldı. Tıpkısı apaz yavru ekemedik, kaldık biz. Bize müzaheret vücut Sayın Cumhurbaşkanım. Sayın Emine Hanım, bize müzaheret edin. Herkese yardım ediyorsun, bize birlikte yardım cilt. İneklerimiz ahırda kaldı, koyunlarımızın gideceği saha namevcut. 200 dönüm arazimiz kaldı, bin 500 yüz pare kucak orada. Hangi yapalım; satalım mı, atalım mı? Bize havari olun. Kestirir misiniz hayvanlarımızı hangi yapacaksanız ona göre biz de bire bir şey düşünelim. Sana yalvarıyorum Sayın Cumhurbaşkanım, bize arkalama deri. Ilbay bizi dinlemiyor, Ilçebay bizi dinlemiyor, Belediye Başkanı bizi dinlemiyor. Ben çokça hastayım, toprağı kökeninden kucaklarım, yer bizim anamız, yer olmadan yaşayamam. Tığ çalışmayı seviyoruz.”

“VİCDANINIZ SIZLARSA YARDIMINIZI BEKLİYORUZ”

Hayvanlarını otlatacağı meranın organize sanayi bölgesi için namevcut edildiğini belirten Ayşe Dönmez ise şöyle konuştu:

“Hakeza kaldık, meramıza birleştirme sanayi yapıyorlar. Ben, oralarda hayvanları otlatıyordum. Herkesin hayvanları dışarıda yayılıyor, benim mandalarım burada kaldı. Tıpkısı çare, müzaheret bekliyoruz. Yanımızda olun. Tığ, tekrar sizin yanınızdayız. Hükümetimizsiniz, elan ne diyelim. Tığ nevmit kaldık. Devasız kaldık Emine Bayan, duy sesimizi. Hayvanlarım açlıktan ölüyor. Ahit çuvalı 300 liralık, samanın tonu 3 bin TL, alamadım kaldım. Kışa giriyoruz bir yandan. Kış olacak, kar yağacak. Hangi yapacağız? Kaldık. Dallarımız kırıldı, tuttuğumuz eğin elimize geldi. Yoncamı kazıttılar, sapımı kazıttılar. Hayvanlarımın yiyeceğini aldılar, kazıdılar. Vicdanınız sızlarsa tıpkı yardımınızı bekliyoruz.”

“BU HAYVANAT BU ÜLKENİN MİLLİ SERVETİDİR”

Bağımsız Dönmez birlikte tevhit uran bölgesi yapılacak alanda müteharrik hareket makinelerini göstererek şunları söyledi:

“Samsun Havza İdare Mahkemesi’nin sezme heyetinin bırakılması yönünde tavsiyede bulunduğu kayran, bugün iş makinalarıyla yerey dolduruluyor. Bizim hayvanlarımızın yayılacağı alana yer doldurduktan bilahare köyümüzün bulunan 2 bin 750 temel hayvanı hangi yiyip hangi içecek? Bu hayvan bilimi hangi kadar bizimse o kadar bu ülkenin milli servetidir. Milli servetimize eş çıkalım. Etin kilosunun 200 TL’ye dayandığı yerde hayvancılığı tutturmak, tarımı tutturmak akla, izana sığacak tıpkısı özdek değildir. Buğday tarlalarının vücut bugün dozerlerle kapatılıyor. Ferda Boğaz’dan geçecek buğday gemilerini bekleyeceğiz, Ukrayna’dan zaten. Kendimizin olana sahip çıkmıyoruz maatteessüf. Cenabıhak düzeltme eylesin diyoruz. Devlet yetkililerine buradan sesleniyorum; bu yanlıştan tıpkısı zaman önceki dönmelerini kendilerinden murat ediyorum. Bu zulme serencam verelim, Çambükü köyünün sesini duyalım. Bu kavisli köyümüzü mahvetti. Elli hanelik köyü naneye muhtaç bıraktılar.”

Share: