Akılsal dengesi durumunda sıfır Mücevher Tığ’tan 13 aydır haber alınamıyor

Elindeki ilanla sokak çıkmaz gezerek kaybolma annesini arıyor

“Hastanede tedavi olmam” deyip yanındaki altınlarla bu arada kayıplara karıştı

ANKARA – Ankara’bile, namına 27 yıl önceki ‘majör depresif bozukluk’ teşhisi konulan Cevahir Tığ’ın hastanede otama olmayı reddettiği üzere kaçtığı iddia edildi. Kaçtığı tam yanında hamile miktarda kızıl olduğu tamlanan Tığ’ın yaşamından bulut eden ailesi ise kendilerine gelecek umutlu haberi bekliyor.

Fenomen, 9 Son Teşrin 2021 tarihinde Mamak ilçesi General Zeki Doğan Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara bakarak, akli afiyet sorunları olan ve 27 yıl ilk ‘majör depresif bozukluk’ teşhisi konulan Mücevher Tığ (60), hastanede tedavi olmayı reddederek ailesi ile tartışmaya başladı. Tartışmadaki kargaşadan yararlanan Kılıç, bir anda gözden kaybolarak kayıplara karıştı. Kılıç’ın kaçtığını fark fail ailesi ise durumu polis güçleri ekiplerine bildirdi. Ellerindeki kaybolma ilanıyla birlikte 1 yılı çok süredir annesini arayan Serkan Kılıç, babası Faruk Kılıç ile alay malay endişeli olduklarını belirterek, kendilerine gelecek umutlu haberi beklediklerini söyledi. Kaçtığı sırada yanı sıra 19 bin liralık mesabesinde zer olduğu öğrenilen Kılıç’ın kaçırılma ihtimali üstelik bulunurken, polis ekipleri tarafından kadının bulunmasına müteveccih çalışmaların bitmeme ettiği kaydedildi.

“Can Sıkıntısı hastasıydı”

Eşinin daim evden kaçtığını söyleyen Faruk Kılıç, “Eşimi hastaneye yatıracaktım, hastaneye müracaat etmiştim. Her yıl hastanede otama altına alınırdı, can sıkıntısı hastasıydı. İlaçlarını kullanmadığı üzere polis güçleri eşliğinde yatırıyorduk hastaneye. Fenomen günü evraklarını çıkarttıktan sonraları polisi aradık. Eşim polisi aradığımı duyunca dışarıya daha çok, dışarıda durduramadık. Oğlumu çağırdım. Eşimi az buçuk oyaladıktan sonra polis aracına bindirdik, hastaneye götürecektik. Polis, kimlik isteyince, ‘Kimliğim yanımda değil’ dedi. Kimliği yanındaydı meğerse, hile söylemiş. Kimliği olmayınca yatışını yaptıramıyorlarmış. O yüzden birlikte polisler arabadan indirdi. Tün yarısına kadar dolaştık bu arada, ikna edemedik. Ekipler yeniden geldi, bindiremedik araca. Parçalanmamış o esnada kaşla göz ortada kayboldu. Ayrımsız henüz da bulamadık. Giderken dahi üstünde altınları ve kimliği vardı. Altınların değeri o devir 19 bin liralık civarındaydı” diye niteleyerek konuştu.

“Bu misil on paralık bulamadık”

Bire Bir seneyi aşkındır eşinden marifet alamadığını belirten Kılıç, “Parası var mıydı bulunmayan muydu bilmiyorum. Elan evvel birlikte gittiği oluyordu. Ego buluyordum bilcümle. Ihtimal bile bu şekilde 30 öğün kayboldu. Sonrasında bulup eve getiriyordum. İlaçlarını içmediğinden oluyordu. Bu misil on paralık bulamadık. 13 aydır bulamıyoruz eşimi. Temas bölüm karakola gidiyorum. gece gündüz zat çabalarımla arıyorum ama bulamıyorum. Aramızda tek sav yoktu. 1995’ten beri böyle gidiyordu daim. Kimseyi huzursuz etmezdi. İyi birisiydi, çığlık huyu yoktu” ifadelerini kullandı.

Sözlerinin sonunda eşine de seslenen Tığ, “Seni seviyorum, çocuklarımızın yanına gel. Sokaklar ongun yerler değil” çağrısında bulundu.

“Kaybolduğu gün üstünde altınlar vardı”

Bahtsız kadının oğlu Serkan Kılıç ise, “Annem 9 Son Teşrin 2021’den beri kayıp. Kendisi kriz hastası, kaybolduğu periyot üstünde altınlar vardı. O dolaşma babam beni aradı; annemi hastaneye yatıracaklardı. Annem da babamın polis ile konuşmalarını duymuş. Annemi eve çekmek amacıyla ikna edemedik. Polis Güçleri ve cankurtaran çağırdık tek şekilde netice alamadık. Polis arabaya bindirdi annemi, mahalleye getirdi. Polis Güçleri annemden etiket istedi. Annem hastaneye gitmemek için kimliğini polise vermedi. Henüz önce bile annem hastanede yattı. O dönme polis ve ambulans çağırdık amma annemi hastaneye götüremedik. Daha sonradan annem kayboldu, o günden beri annem namevcut. 13 aydır kaybolma. Sayrı olduğu amacıyla henüz önceden da çıkıyordu. Bütün mahalle tanıyor annemi. Gecenin 2’sinde 3’ünde çıkıyordu. Aynı hafta, üç dört dönüş kayboluyordu” şeklinde konuştu.

“Üzerindeki altınlar yüzünden korkuyoruz”

Annesinin hayatından endişe ettiğini tabir eden Kılıç, “Her tarafı aradım. Gittiğim güzergahlara foto dağıttım. Bilgelik yaptırmak üzere etrafa sordum. Kayda değer tıpkısı serencam alamadım. Ben annemin üstünde zer olduğunu bilmiyordum. Bilahare babam söyledi. Altınların o zamanki değeri 20 bin liralık ise şu zaman 50-60 bin liradır. Annemin bulunmasını istiyorum. Üzerindeki altınlar yüzünden korkuyoruz. Başına aynı hisse senedi geldi mi, biri tıpkı yere mi attı, cebren mı tutuluyor? Bilmiyoruz” diye konuştu.