AK Fırka Balıkesir Mebus Ok, ölümden döndüğü süreci AA’ya anlattı (1)

DÜRÜST Öğür Balıkesir Saylav İsmail Ok, Ankara’dahi gribal enfeksiyon şikayetiyle gittiği hususi hastanede sunulan ilaç nedeniyle kalbinin durduğunu belirterek, “Bana bu ilacı veren tababet profesörünün FETÖ’den elan evvel 6 yıl 10 kamer ceza aldığını öğrendim, haliyle dehşete düştüm.” dedi.

Ok, AA muhabirine, gribal enfeksiyon şikayetiyle Ankara’da gittiği özel tıpkı hastanenin müstacel servisinde yaşadıklarını anlattı.

Vücut kırgınlığını gideren serum, tahkim ve vitamin almak üzere 30 Eylül’da eşi Nesrin Ok ile başkentteki özel bir hastaneye gittiğini söyleyen İsmail Ok, “Gribal enfeksiyon şikayetiyle gittiğim hususi benzeri hastanede hekim bana gribal rahatsızlıkla ilgisi sıfır, kalp ve teneffüs kaslarını durduran, yavaşlatan aynı derman vermiş.” dedi. Ok, bunun faaliyetler öncesi ağırbaşlı bakıma girecek hastalara geçerli tıpkısı çare olduğunu dile getirdi.

Söz konusu ilacın, kalp ve teneffüs kaslarını durdurduğunu, yavaşlattığını anlatan Ok, “Yürüyerek gittiğim hastanede kalbim ve solunumum durmuş yani ‘arrest’ olmuşum, o anda eşim yanımda olmasa bugün hayatta değildim.” diyerek konuştu.

Eşi Nesrin Ok’un tepkisinin peşi sıra geçerli duygu masajıyla hayata döndürüldüğünü anlatım fail İsmail Ok, şöyle devam etti:

“Eşimin çocuklarıma bilgi vermesinden sonradan taze ayrımsız doktor olan oğlum, bu süreçte sorularına tatmin edici karşılık alamamış, gâh şeylerin doğru gitmediğini ayırt etmiş. Namına ‘Kesin sakat kalır ama beyinde hangi kadar hasar olur, onu bilemeyiz.’ denmiş. Ben üstelik o sırada entübe edilmişim yani uyutulmuşum. Oğlumun, milletvekili arkadaşlarıma ulaşmasının ardından Afiyet Bakanlığı ile iletişime geçilmiş. Geceleyin yarısı entübe şekilde ambulansla Ankara Şehir Hastanesine nakledilmişim. Devrisi dönme sabahleyin saat 05.00 üzere yapılan tedavi sonucunda kul gine maltalık belirtileri başlamış. Tabiri caizse çizginin öbür tarafındayken Tanrı baştan bir avlu vermiş.”

Hiçbir süreğen rahatsızlığının bulunmadığını belirten Ok, “Delikanlılar seviyesinde ihtisas soy sağlığım var, şeker hastalığı ve erdemli tansiyonum bulunmayan. Bunlardan biri veya ikisi olsa zaman belki yine hayatta değildim. Böyle aynı süreci yaşadım.” şeklinde konuştu.

“Hastane yönetimi üstelik doktor dahi itiraf etti”

Ok, Ankara Kent Hastanesinden taburcu olduktan sonraları 7 Ekim’birlikte kendisine hatalı otama uygulandığı iddiasıyla şikayetçi olduğunu ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.

Soruşturma sırasında namına, ameliyata girecek hastaların kalbini ve solunumunu yavaşlatan ilacın verildiğinin ortaya çıktığını aktaran Ok, “Bu bilgi bize tedavi sürecinde ve savcılığa yanlışlık duyurusunda bulununcaya büyüklüğünde verilmedi, verilmesi gerekirdi. Oğlumun şüphelerinin, kafasındaki soru işaretlerinin essah olduğu ortaya çıktı. Bu ilacın verildiğini hastane yönetimi birlikte hekim bile itiraf etti.” dedi.

Kendisine bu ilacın verildiğini hem hastane yönetimi hem üstelik doktorun doğrulamasından sonra soruşturmanın derinleştirildiği bilgisini paylaşan Ok, şöyle konuştu:

“Bana bu ilacı veren tıp profesörünün FETÖ’den henüz ilk 6 sene 10 kamer ceza aldığını öğrendim, haliyle dehşete düştüm. Bu büyüklüğünde görüngü peşi sıra tesadüfen peki mu? Eksantrik yorumlar yapar başka şeyler de söylerdim ama şu anda fenomen yargıda olduğu amacıyla anket safhası birlikte halen devam ediyor dolayısıyla haddinden fazla ayrıntıya girmiyorum amma şunu üstelik alelhusus vurgulamak istiyorum: Ihtisas ve solunum kaslarını durduran çıkar yol verildikten bilahare kalbim duruyor. Aynı insanın kalbine tabancayla ızdırap emreylemek neyse bu ondan farklı mı? Önce Tanrı sonradan eşim elan sonradan oğlumun hekim olması ve Esenlik Bakanımız Fahrettin Koca’nın, devletimizin olaya ahali koyması sonucunda bugün yeniden hayattayım. Bu proses bu kadar tesadüflerle açıklama edilebilir mi? Bunların hepsinin doğru olup olmayacağının kararını heybetli önem verecek.”

“Bu büyüklüğünde müteselsil günah kuşkusuz evet?”

İsmail Ok, devletin görgüsüz çalıştığını, ayrımsız profesör ve aynı uzmandan oluşan ehlivukuf heyetinin, kendisine sunulan ilacın gribal bir hastalıkla tek ilgisinin bulunmadığını içeren anlatım hazırladığını bildirdi. Namına verilen ilacın belgelerde dahi kayran aldığına dikkati calip Ok, şunları söyledi:

“Bana bu ilacı veren tıp profesörü, hekim, bunun gribal bir rahatsızlığın tedaviyle tek ilgisi olmadığını ve bilmeyerek verdiğini rapor ediyor ama yaşadığımız olayın, sürecin izahı zor. Cürüm duyurusunda bulunmadan önceki bunu itiraf etmiş olsaydı, o akşam ezanı akla yatkın bilgilendirseydi… Söz Gelişi ’emboli atmış’ diyor, emboli namevcut; aracısız ağır bakıma alınıp solunum cihazına bağlanması müstelzim aynı emanet teneffüs maskesiyle tomografi çekmeye gönderiliyor. Kalbimin durması, ‘arrest’ olmam daha sonraları entübe edilmem, entübe şekilde Ankara Site Hastanesine sevkim, bunları gözümün önüne getirdiğimde dehşete düşüyorum. Bu büyüklüğünde zincirleme günah zahir peki? ‘Acaba kusurlu mı oldu?’ diye kendimi karşıdakinin namına birlikte koyuyorum amma falsolu olsa olayın etkisiyle önce akşam söyleyemedin, ikinci, üçüncü zaman söylersin. Ankara Site Hastanesindeki şahıslar bilgilendirilebilirdi. Kısacası kıvılcım kadar birlikte olsa müspet tıpkı özdek görmedik, bulamadık. Zaten bunun üzere savcılığa cürüm duyurusunda bulunduk, iyi kim bulunmuşuz.”

“Düşünülerek öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklanma talebi”

Soruşturmanın sürdüğünü bildiren Ok, savcılığın, “isteyerek öldürmeye girişim” suçundan tutuklanmasını temenni ettiği doktorun, mikro dışına sorti yasağı konularak adli taharri amacıyla erkin kaldığını kaydetti.

Terörle uğraş konusunda sözünü esirgemediğini tamlayan Ok, “Hayatım boyunca alelhusus milletvekilliğim sürecinde Türkiye’ye, millete esas kaldıran; adı ne olursa olsun, PKK/PYD/KCK, IŞİD ve FETÖ’ye cebin sözünü esirgemeyen, yeryüzü sert söylemleri dile getiren, bu yönde uğraş eden, siyasal duruşunu dahi bu yönde şekillendiren biri olarak bu fenomen haliyle kafamda istifham işaretleri oluşturuyor. FETÖ, PKK ve türevi hain terör örgütleri, Türkiye Cumhuriyeti’ne, milletine antagonist, mir kaldıran yıldırı örgütleri. Bunu yer faziletli dille rapor ediyor ve bu yönde bile mücadele ediyorum. Haliyle bunlar üstelik kafalarda soru işaretlerini pekiştiren şeyler. İster istemez herkesin aklına suikast şüphesi geliyor.” ifadelerini kullandı.

Share: